İKİ BUÇUK YAŞ
Bu evre bir geçiş dönemidir. Çocuğun sosyal bir duyarlılkla yaptğı gösteriler,yardım istegi ve hayal kurma gücü bu evrede artmıştır.2,5 yaş bir dönüm noktası ve sinir sisteminin gelişiminde ara evredir. 2,5 yaş çocuğunun dengesi tam degildir.,kas-motor mekanizması henüz mükemmelleşmemiştir.Çocuk bu yaşta seçme yeteneğine yeterince sahip olmadığından, iki olanağı birden seçer. Kendini bırakmaya alışık degildir.Gevşeyip uyumakta zorluk çeker ve bir kere uyudu mu, uzun süre uykuda kalabilir.Yine idrar yollarını kontrol eden kaslarını gevşek bırakmadığından idrarını çok uzun süre tutar.Bu tipik hareket sistemi yetersizligi,onun karakteristik beceriksizligi ve degişken davranışını anlatmaya yeterlidir.Geçiş yapmak ona o kadar zor gelmektedir ki, tanıdık bir şeyi bırakıp başka bir şeyi anlamakta çok ağır kanlıdır.Çok tutucudur, her yeniliğe itiraz eder.Her şeyin alıştığı biçimde yapılmasını ister.Bu evrede en iyi tutum, çocuğun belli sınırlar içinde <> sürdürmesine izin verilmesidir.
2,5 yaş çocugunun farklı kutuplar arasında yalpalaması, bu dönemin önde gelen özelligidir.Bu uç noktaları aşırı bir faaliyetten ani bir tembelliğe,atılganlıktan utangaçlığa, güçlü bir sahip olma duygusundan aldırmamazlığa, açlık çığlıkları atarken yemek istememeye, çığlık ve gözyaşlarından alçak sesle mırıldanmaya geçiş olarak çeşitleyebiliriz.
Bu çeşitli degişmeler kötü huyluluk olarak yorumlanmalıdır.Çocuk olgunlaştıkça, iki karşıt arasındaki seçeneklerin farklılıklarını buldukça davranışları değişecektir.
Çocuk utangaçlık ve aşırı vericilik karışımı, büyüklere yaklaşma biçimi,dostça sorular ve cömertliğiyle son derce çekicidir.
Oyuncaklarını arkadaşlarına göstermek için kreşe götürür, ama onları asla bırakmaz.Sonuç olarak, 2,5 yaş bir aykırılık ve dengesizlik yaşıdır.
BEŞ YAŞ
4 yaş çocuğu degişken ve kaypaktır. 4 yaşındaki bir çocuğa:<> diye sordugunuzda, size hemen:<> diyecektir. Hemen sonrada size kendi kedisinden söz edecek ve bir köpegin kediyi nasıl kovaladığını anlatacaktır.Birbirini kovalayan bir çok şeyden konuşacaktır.5 yaş çocugu ise, bir iş adamının ciddiyetiyle : <> diyecek ve konuyu kapanmış sayacaktır. 5 yaş yanıtı ile 4 yaş yanıtı karşılaştırılınca, 5 yaşındakinin açık ani ve tam oldugunu görürüz. Bu örnek 2 yaş gurubu arasındaki olgunluk farkını açıkça ortaya koyar.Bu arada 5 yaşta belirginleşen kişilik farkını da göz önüne almak gerekir.
Bu tipik olgunluk hazırlıksız yapılan resimde de kendini gösterir.4 yaş çocuğu resim yaparken önüne çıkan her şeyi kullanarak resim yapar.Kaba hayal gücüyle bir kaplumbağayı bir hortum şeklinde çizebildiği gibi, bir hortumu da file dönüştürebilir.5 yaş çocuğunun resim yapmaya başlamadan önce kafasında belirgin bir şey vardır. Yaptığı şeyin içeriği mantıklıdır. Kendi kendini kritik eder. <>diyebilir.
İster oyunda olsun , isterse kendisine verilen bir işde olsun, 5 yaş çocuğu başladığını bitirmeyi sever.4 yaş çocuğu ise , yarım bırakılan bir şeye çok daha duyarsızdır.O, hareketlidir sağda solda dolaşır durur.5 yaş çocuğu ise, durmasını bilir.
5 yaş çocugu gösterişe meraklı degildir.O, artık daha çabuk karar verir.Kas hakimiyeti gelişmiştir, düzenli cümleleri ile insanlarla olan kişisel ve sosyal ilişkileri artmıştır.Bunun yani sıra kendine ilişkin düşünceleri ile ailesine , okula ve topluma uyumu belirgin bir biçimde artmıştır.Hem kendisi, hem de çevresiyle çelişki halindedir.Kritik durumlarda sogukkanlı olmayı başarır.Sokakta kaybolmaz, adresini bilir.Bu güven duygusu ve sogukkanlılık 5 yaş çocuğunun övülecek yapısını açıklar.Çocuk gelişimin tüm basamaklarını tamamlamış ve hafif egimli bir düzlüğe ulaşmıştır.5 yaş çocugu, yuvanın kapılarını aşmak üzere ve karmaşık bir bütün içine girmeye hazır gibidir.Oysa gerçek bir yetişkin olmasına 20 yıl vardır. Bununla birlikte 3-4 yaş çocuguna oranla çok daha olgundur.Daha geniş deneyimlere hazır duruma gelmiştir.Günlük işlerinde kendine yeter bağımsız hale gelmiştir.Giyinmek, yıkanmak, yemek yemek, tuvalete gitmek, alışveriş yapmak ve basit ev işlerini görmek becerileri edinmiştir. Ev ona yetmez , okula gitmek ister, zamanında orada olmak için heyecan duyar.
Sahip olduğu her şeyden , özellikle giysilerinden gururlanır.Kendi kişiliğinin onun için canlı bir anlamı vardır.Ailesiyle birlikte olmayı sever.Fakat arzuları ve çıkarları söz konusu ise, diğer kişilere de sempati duyar.Doğruyu yanlıştan ayırmaya başlar.
Özetlemek gerekirse, 5 yaş çocugu kendi kendine yeter, sosyaldır, kendinden emindir, şekilci ve uyumludur, rahat ve ciddidir, dikkatli ve kararlıdır. Nazik bir dosttur. Üstün bir kişi değilse bile, üstün bir çocuktur. 3 yaşın ilerlemiş tür biçimidir. 5 yaşında geneldeki başarılı kas kontrolüne karşın, kas hareketleri bazı inceliklerden yoksundur. Egri çizgiler çizmekte güçlük çeker, kalem kullanmayı bilmez, duygusal -motor bazı nedenlerden dolayı okuma mekanizmasına henüz hazır degildir.Açık seçik konuşur, bebek gibi hecelemez, ancak konuşması asla zor ve karmaşık sözcüklerden oluşmamıştır.
(Yavuzer,Haluk ; 1999 , Çocuk Psikolojisi s.s 111-114 )
İlk çocukluk evresinde, 2,5 yaş gelişimin zorlu dönemlerinden birini oluşturur."Serkeşlik evresi" olarak nitelenen bu dönemde 2,5 yaş çocuğu dengesiz , olumsuz , kararsız ve isyankârdır.Aile için zorlu bir gelişim aşaması olan bu çağın şiddeti bir çocuktan diğerine değişir.Çocuk bir davranışı yapmakla yapmamak gibi çift kutuplu duyguların etkisindedir.Bu durum çocuğun karar vermesini güçleştirir, çocuğu hırçınlaştırır.
"Negativizm" (olumsuzluk) adı verilen inatçılık ve karşı gelme, ana babaları endişelendirir. Bu dönemde çocuk. büyiklrin sözünü dinlemez, hatta söylenenin tersini yapar.Eylemleri, davranışları kısıtlandığında öfkelenir, kendini yerlere atar.Her işi yardım görmeden kendi başına yapmakta direnir.
2,5 yaş negativizmi sosyal ilişkiler sonucu pekişir.Aşırı disiplin ortamında negativizmin arttığı görülür.Bu evrede oluşan saplantılar ve ruhsal bunalımlar ileriki yıllarda inatçılık ve direnç belirtileri şekline dönüşür.
(Yavuzer,Haluk;1982, Çocuk ve Suç s.s 133-134)
3 yaşına kadar çocuk, çevresindeki mekânı yavaş yavaş keşfetmiş ve inşa etmişti.Bu itibarla, çocuk 3 yaşında özgürlük yolunda ilk adımı atacak yetenektedir.Her tarafa koşar, tabaklarla dolu masa örtüsünü çeker, camları kırmaya başlar.Bu çağda, ihtiyat olmak üzere, merdivenlere engeller konur ve o vakte kadar muhafaza altına alınmamış kırılacak eşyalar onun elinden uzaklaştırılır.
3 yaşındaki çocuk günlük hayatını yaşadığı mekâna hükmeder ve birdenbire bundan yararlanmak için oldukça doğal bir arzu duyar.Bu yüzden, ana-babalar çocuğu emirlere, ihtarlara, tehditlere ve cezalara uymayı zorunlu görürler.Mekâna yayılma ihtiyaçlarına set çekilen ve boş bir odaya kapatılan çocuğun bu engelleri aşmaktan ve biraz daha fazla şey kırmaktan başka bir arzusu olamayacağı pek tabiîdir.3 yaşındaki yavru, dünyayı keşfetmeye çalışır, oysaki buna engel olurlar.Çocuk 2,5 ile 4 yaşları arasında etrafını çeviren dünyadan ve ailesinden yavaş yavaş çözülerek özgürlük yolunda ilk merhaleyi yaşar.Bu nesnelliğin keşfine ait ilk safhadır.Bu yüzden, bu durum aynı zamanda ilk karşı koyma buhranıdır:Çocuk, özgürlüğünü, kısmen de olsa o vakte kadar kendisine vasilik edenlere karşı koymadan kazanamaz.Bu, normal bir şeydir.3 yaş buhranı vasilikten biraz kurtulmak ihtiyacını duan çocukla, bundan böyle onun kapkacak için tehlikeli bir durum gösteren bu münasebetsizliklerini artık ciddiye almak ihtiyacını duyan ana-babalar arasında, il ciddi anlaşmazlıktır.İki taraf arasında çaprazlama bir karşı koyma vardır.Çocuğun, bu yaşta çok hızlı gelişen bütün kaslarını ve duyularını çalıştırabilmesi gelişmesi bakımından çok önemlidir.Bu itibarla, zarara uğrayacak hiçbir şeyin bulunmadığı bir odada ya da bahçede çocuğu serbest bırakmak gerekir.Yetişkinler, çocuğu yola getirmek ya da zaptetmek için nekadar araya girerlerse, çocuğun karşı koyma tepkileri o oranda şiddetli olur ve kaprisleri çoğalır.Bu itibarla; en iyi hareket tarzı, bir yandan çocuğu, tehlikesizce yapmasına müsaade edilebilecek olan her şeyi serbest bırakmak, öte yandan da onun kaprislerini görmezlikten gelmektir.Çocuğun çevresine karşı yaptığı bu ilk karşı koyma buhranı çok defa çeşitli duygu bozuklukları şeklinde görünür:Erkek çocuğunun, annesine karşı duyduğu aşırı ir sevgi ve az ya da çok belirsiz bir suçluluk duygusuyla birlikte babasına karşı düşmanlık beslemesi gibi.Buna, Ödip kompleksi denmesi uygun görülmüştür.Baba sert ve mütehakkim olduğu, anne de zaaf gösterdiği oranda, çocuğun bu duyguları daha belirgin bir şekil alır.Bu itibarla, anneyle bababanın, baskıyla-aldırmamazlık arasında tam bir denge kurmaları gerekir.Fakat, baba metin, anne de şefkatli olmalıdır.
Ödip kompleksiyle, aynı zamanda , yahut biraz daha sonra, çocuk erkek ya da kız kardeşlerine karşı bazen gayet açık bir kıskançlık duygusu gösterir. Büyüklerin alaylarıyla zulümleri ve daha yetenekli ve becerikli olan en küçük kardeşin daha kolay elde ettiği başarılar, aşağılık duygusu ile az ya da çok karışık bir halde bulunan bu kıskançlığı çok daha kuvvetlendirir.
Bu anormal belirtilere sık sık rastlanır, buna şaşmamak gerekir.Bu anormal belirtiler , çocuğu daha çok sevmek, kaprisleri karşısında daha büyük fakat gevşemeyen bir tatlılık göstermek, erkek ve kız kardeşlerine sevgi dağıtımında ihtiyatlı olmak ve kesin bir adalet göstermek suretiyle, genel olarak telafi edilir.
Kısaca mekâna ait ilk keşifleri kapsayan bir devre sonunda çocuk belli bir özgürlüğü elde edcek hale gelir.3-4 yaşlarında, kaprislerle beliren ilk kurtuluş buhranının görünmesi bundan ileri gelir.Bu kaprisler karşısında, kendimizi heyecana kaptırmamalıyız, ya da tersine yüzüne gülmeliyiz, bunların geçip gitmesini beklemeliyiz. |
|
|
|