Eğitsel ve Mesleki Rehberlik
1. EĞİTSEL REHBERLİK
 
 Kişinin yetenek ve ilgilerine uygun bir eğitim türünü seçmesi ve bu alanda başarılı olması, dolayısıyla kişiliğini geliştirmesi için, ona götürülen düzenli ve sürekli yardıma eğitsel rehberlik denmektedir. Eğitsel rehberlik hizmetleri; koruyucu, önleyici ve geliştirici hizmet boyutlarında sürdürülmektedir. Bu hizmetlerin bir bölümü, kimi dönemlerde daha çok önem kazanmakta ise de bunlara genelde her öğrenci,öğrenim yaşamının hemen her evresinde gereksinim duymaktadır. Örneğin öğretim yılı ve yarıyıl başında, yarıyıl ve yıl sonunda öğrencilerin eğitsel rehberliğe daha çok gereksinimleri olabilmektedir. Yakın bir ilginin eşliğinde öğrencilere verilecek eğitsel bilgiler, onları bir çok uyumsuzluklardan kurtarabilmekte; öğrencinin okulu bırakma, başarısızlıklarının suçunu başkalarına atma gibi tepkilerinin önüne geçebilmektedir.
 Eğitsel rehberlik hizmetlerinin en yararlı yanını,eğitsel bilgi verme oluşturmaktadır. Grup yaklaşımında kullanılan tekniklerden biri olan “bilgi verme” tekniğini kullanarak,her rehber öğretmen, sınıf rehber öğretmeni,eğitsel rehberlik hizmetlerinin birçoğunu gerçekleştirebilmektedir.
 Eğitsel rehberlik hizmetleriyle; öğrencilerin okula ve yakın çevreye alışmaları, verimli çalışma yollarını öğrenmeleri, çalışma alışkanlığı edinmeleri, üst eğitim kurumlarını tanımaları ve bunlarla ilgili seçimleri yapmaları, kararları vermeleri sağlanmalıdır.
 
 1.1. BİLGİ VERME HİZMETİNİN GENEL ÖZELLİĞİ
 Bilgi verme hizmetinin ilkesel amaçları şunlardır:
 1. 1. Öğrencilerin çalışma dünyasına ilişkin ilgilerini geliştirerek bu konuda gerekli yaşantılar kazanabilmeleri için çeşitli etkinliklerden yararlanmak,
 2. 2. Öğrencileri, kendilerine açık olan çeşitli eğitsel ve mesleki olanakları hakkında düşünmeye teşvik etmek,
 3. 3. Öğrencilerin kişisel gelişimlerini arttıracak ve gelecekte karşılaşacakları deneyimlere hazırlayabilecek eğitsel yaşantıları seçebilmelerine yardım etmek,
 4. 4. Gençlere açık olan çeşitli yüksekokullar ve üniversiteler gibi çok sayıdaki seçenekler hakkında bilgi sağlamak,
 5. 5. Gençlerin kendilerini daha fazla anlamalarını sağlamak.
 Rehberliğin bilgi verme işlevi, ilkokuldan başlayarak eğitimin her basamağında her yaştaki öğrenciye yardımcı olacak biçimde organize edilmelidir. Bireyin daha sonraki yıllara ilişkin alacağı kararlar,erken okul yıllarından başlayarak araştırıcı nitelikte yapılan anlamlı deneyimlerle kazanılır.
 Okullarda bilgi verme hizmetlerini yerine getirmek için pek çok olanak vardır. Bu konuda tipik olarak sıralanan bazı eğitsel ve mesleki etkinliklerden bazıları;
 1. 1. Alan gezileri esnasında yapılan işi gözlemek ve işin yapılış şeklini not etmek,
 2. 2. Öğrencilerin görsel-işitsel amaçlara dikkatlerine sunulan bilgilerden yararlanmalarını sağlamak,
 3. 3. Eğitsel mesleki bilgi vermeye yönelik dosyalar ve raflar düzenlemek,
 4. 4. Gerekli poster ve bültenleri sergilemek için bülten tahtasından yararlanmak.
 
 1.2. EĞİTSEL REHBERLİĞİN YARARLARI
 1.2.1. OKULA VE YAKIN ÇEVREYE ALIŞMAYI SAĞLAMA
 Okulda ve yakın çevrede kendilerinden beklenen uyumu gösterebilmeleri,öğrencilerin öncelikle okula, okulda ve yakın çevrede karşılaşacakları yeni durumlara uyumlarına bağlı bulunmaktadır. Bu hizmetin, öğrencilere kayıt-kabul ile ilgili yardımlarla başlatılıp, okul yapısını, kurallarını ve yakın çevreyi tanıtma ile sürdürülmesi gerekmektedir. Okula ve yakın çevreye alışmaları konusunda öğrencilere verilmesi gereken bir başka hizmet, ders programlarını ve ders dışı etkinlikleri tanıtma olacaktır.
 Bundan sonra sıra, her öğrenci için bir eğitim planı hazırlamaya gelmektedir. Önemli bir karar işi olan eğitim planlaması,öğrencinin belli bir öğrenim süresi içinde olması zorunlu olan derslerle,seçimlik dersleri ve ders dışı etkinlikleri içermektedir. Eğitim planı hazırlama evresinde, eğitsel rehberlik ve meslek rehberliği iç içe girmektedir. Özellikle, yöneltme sınıfı olarak kabul edilmiş bulunan 9. Sınıfta öğrenci,derslerini seçerken belli bir meslek grubuna da yönelmiş olacaktır. Bu nedenle öğrencinin uzun süre geçerli olabilecek bir eğitim planı yapabilmesini sağlamak için ona yetenek, ilgi, tutum ve başarıları, zorunlu ve seçimlik dersleri, eğitici kol çalışma olanakları tanıtılmalıdır.
 1.2.2. VERİMLİ ÇALIŞMA VE TAM ÖĞRENMEYİ SAĞLAMA
 Öğrencilere, ilköğretim sınıflarında verimli çalışma;doğru anlamlı ve hızlı okuma, okuduklarını tam olarak anlama ve anlatma becerisini kazandırmak,eğitsel rehberlik konularının başlıcalarını oluşturmaktadır. Bunların yanı sıra zamanlarını ders çalışmakla geçirmelerine karşın, yeterince başarılı olamayan öğrencilere, ileri sınıflarda da rastlanmaktadır. Bir çok öğrencilerin çalışma ve dinleme zamanını iyi ayarlamadıkları; kalıcı öğrenmeyi sağlayan yöntemleri bilmedikleri ve bu nedenle çalışmalarından bekledikleri verimi elde edemedikleri için, derslere karşı ilgisizlik ya da yılgınlık geliştirdikleri görülmektedir.
 1.2.3. ÜST EĞİTİM KURUMLARINI TANIMAYI SAĞLAMA
 Bu hizmette öğrencilere,okudukları okulu bitirince gidebilecekleri üst okulları tanıtmaktadır. Bir okulu bitirenlerin bir bölümü hayata atılırken, bir bölümde öğrenimlerini sürdürmek isteyecektir. Bu öğrencilere hangi okulların açık olduğunu; bu okullara giriş koşulları;okulların eğitim süreleri eğitim harcamalarının yaklaşık olarak tutarı,hangi mesleğe hazırlandıkları;kredi ve burs olanakları; okullara giriş için başvuru formlarının nasıl doldurulacağı ile ilgili bilgiler sağlanmalıdır.Eğitim kuruluşlarına ilişkin bilgiler,birçok yoldan sağlanabilmektedir. Bu yolları başta gelenlerinden biri yazılı bilgileri toplamadır. Yazılı bilgiler, üst eğitim kurumlarını tanıtan kitap, kitapçık, dergi ve gazetelerden; kurumlardan kurumların bağlı olduğu bakanlıklardan sağlanabilmektedir.
 Yükseköğretim için, üniversitelerin yayınladığı kataloglar ile yazarlarca bu amaçla hazırlanıp yayımlanan kaynaklardan yararlanabilmektedir.
 Paralı, parasız okullara giriş sınavları, sınavların tarihleri ve koşulları hemen her yıl değiştiği için, rehber öğretmenler, sınıf rehber öğretmenleri, her yıl yeni ve doğru bilgileri sağlayıp, zamanında öğrencilere iletmelidir.
 Eğitim kurumlarına ilişkin bilgi sağlamanın ikinci bir yolu, bu amaçla özel toplantılar düzenlemektir. Bu toplantılarda aynı anda çok sayıda kişi, çağrılan yetkililerinin tanıtıcı konuşmalarından; film, slayt gibi gösterilerden; teybe alınmış konuşmalardan yararlanabilmektedirler.
 Eğitim kurumlarını görmek, üst kurumları tanımak için başvurulacak yollardan bir başkasıdır. Okulu bitirenlerin gidebilecekleri okullardan, gidilme olanağı bulunanlara öğrenciler gruplar halinde götürülerek onlara bu okulların maddesel yapısına ilişkin zengin yaşantılar kazandırabilmektedir. Öğrenciler verilen üst eğitim kurumlarını tanıma hizmetleri, bir yanıyla eğitsel rehberlik; öbür yanıyla da meslek rehberliği görünümündedir. Çünkü üst okul, aynı zamanda bir mesleğe hazırlayan okul olabilmektedir. Bu nedenle bu konu bir yerde, meslek rehberliği konusu olarak da algılanabilmektedir. Olanak varsa, öğrenciler eğitsel rehberlik ve meslek rehberliği çerçevesinde, bireysel ve grupta psikolojik danışma da uygulanmaktadır.
 
 2. MESLEKİ REHBERLİK
 
 Öğrenim seçimi,meslek seçimi insan hayatını şekillendiren öğelerdir Her insan okul öncesi yıllardan itibaren ileride ne olacağını düşünür,geleceği hakkında bazı planlar kurar. başlangıçta tamamen duygusal ve hayal olan meslek seçimi yaş ilerledikçe daha gerçekçi temellere dayandırılmaya başlar.
 Ancak gençlerin çoğu temel eğitim ya da orta öğretimi bitirip,meslek seçme konusunda kesin bir karar verme durumunda kaldıkları zaman şaşkınlığa düşmekte ve çoğu kez bütün hayatlarını geçirecekleri uğraşı alanlarının seçimi tesadüflere bırakmaktadırlar. öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini ve toplumun insan gücü ihtiyacını dikkate almaksızın yaptıkları seçmeler hem kendilerini ve yakınlarını hayal kırıklığına uğratmakta hem de toplumun kalkınması bakımından ihtiyaç duyulan insan gücünün israfına yol açmaktadır. Öğrencilerin gerçekçi olmayan seçim yapmalarının nedenlerinden biri,onların çalışma dünyasından yeterince haberdar olmamalarıdır.
 İşte mesleki rehberliğe burada ihtiyaç doğuyor. öğrencilerin kişisel özelliklerine göre onları yönlendirerek o alanda eğitim almalarını sağlamayı amaçlıyor. Öğrenciye mesleksel bilgiler vererek onları yönlendirme işi olarak tanımlanabilir.
 
 2.1. MESLEKİ REHBERLİĞİN TARİHÇESİ
 1895 yılında George Merrill, öğrencilerine iş dünyasını tanıtmayı ve onların iş bulmalarına yardımcı olmayı amaçlayan bir çalışmayı başlattı. Bu çalışma,1898-1907 yılları arasında, Jesse Davis’in bir okuldaki meslek danışmanlığı girişimiyle sürdürüldü. yine 1907’de,amacı,öğrencilerin kişilik gelişimlerine yardım etmek ve öğrencilere mesleksel bilgi vermek olan bir rehberlik programı, Grand Rapids’teki okullarda uygulamaya kondu.
 1908 yılında ise,Boston’da Frank Parsons,bir meslek bürosu kurarak benzer çalışmalara başladı. Parsons bu çalışmaları ile,iş arayan niteliksiz göçmenlerin ,kısa bir eğitimden geçirilerek endüstri bölgelerinde işe yerleşmelerine yardımcı olmayı amaçlamıştı.(Bakırcıoğlu,R.,Rehberlik ve Psikolojik Danışma,Turhan Kitapevi.1994)
 
 2.2. MESLEKSEL GELİŞİM DÖNEMLERİ
 Bireyde mesleksel gelişim sırasıyla;büyüme,araştırma,yerleşme,koruma ve sürdürme ile emeklilik olmak üzere,beş evrede gerçekleşmektedir. Bu sınıflama evrensellik taşımakla birlikte, mesleksel gelişim ve davranışların,toplumlara ya da kültürlere göre ayrılık gösterdiği de bilinmektedir.(ülkü,1976;özoğlu,1982)
 
 DÖNEMLER
 Büyüme Araştırma Yerleşme Koruma Emeklilik
 dönemi dönemi dönemi ve sürdürme dönemi
 dönemi
 (0-14yaş) (15-24 yaş) (25-44 yaş) (45-64 yaş) (65sonrası)
 
 
 Büyüme Dönemi:Doğuştan 14 yaşına değin bireyde açık ve kesin bir mesleksel eğilim görülmemektedir. Bu dönemde benlik,gelişimini hızlı sürdürmektedir. Birey,meslek düşlemleri(fantezileri) oluşturmaktadır. Bu dönemin sonuna doğru,yetenek ve ilgiler önem kazanmaya; kişinin, bunlar doğrultusundaki mesleksel eğilimleri belirmeye başlamaktadır. Önceleri,daha çok dışsal etkilerle olmak üzere değişkenlik gösteren ilgilerinde bu dönemin sonuna doğru ,kararlılık kendini göstermeye başlamaktadır. Belirli konulara ve alanlara yönelik yetenek belirtileri ortaya çıkmaktadır.
 
 Araştırma Dönemi:Kişi, mesleksel gelişimiyle ilk adımlarını, 15-24 arsında yaşları arasına rastlayan bu dönemin başlangıç yıllarında atmaktadır. Bu dönemin başlarında geçici mesleksel eğilimler gösterirken, zamanla, oluşturduğu meslek tasarımını gerçekle karşılaştırarak denetlemekte ve bu tasarımını gerçeğe dönüştürme çabasına girişmektedir.
 Bu çabalama sırasında kişiye; meslek yaşamındaki olası rolünü ve olanaklarını gözden geçirme, bu rolü gerçek ya da gerçeğe yakın durumlarda deneme fırsatı verilmelidir. Sonuçta da gerekli yorumlamaları ve değişikleri yaparak bir mesleğe girme olanağı sağlanmalıdır.
 
 Yerleşme Dönemi:25-44 yaşları arası kişinin, üzerindeki araştırmayı tamamlayıp, hazırlandığı mesleğe yerleşme ve meslekte kendini geliştirme çabasının göstereceği dönemdir. Kişi, bu dönemin sonlarında, mesleksel gelişimin doruğuna tırmanmayı başarabilmektedir.
 
 Koruma ve Sürdürme Dönemi:Mesleksel gelişimde 45-64 yaşlar arası, kişinin genellikle en yararlı olabileceği dönemdir. Mesleğini bilinçli bir şekilde seçebilmiş ve yerleşme döneminde deneyimlerini sürekli arttırmış bir kişi, bu yaşlarda verimliğini korumakta ve sürdürmektedir.
 
 Emeklilik Dönemi:65 yaşından sonraki yıları kapsayan bu dönemde, etkin meslek uğraşı, son bulmaktadır. Dinlenme yılları da denebilen bu dönemde kişi, günlerini kendi isteğine göre, mesleğine ilişkin ya da özel ilgi alanına giren konularla uğraşarak geçirmektedir.(Bakırcıoğlu,R.,Rehberlik ve Psikolojik Danışma,Turhan Kitapevi.1994)
 
 2.3.MESLEKSEL GELİŞİMİ BELİRLEYEN ETKENLER
 
 Ekonomik Etken: ailenin ve toplumun ekonomik düzeyi, aile ve toplum yaşamını etkileyen özdevimsel ve teknik gelişmeler, kişinin mesleksel gelişimini belirleyen ekonomik, etkenlerin belli başlılarıdır. Bir toplumda gereksinim duyulan mesleklerin sayısını ve niteliklerini genelde o toplumun ekonomik, kültürel ve teknik gelişim düzeyi belirlemektedir.
 
 Politik Etken: Çocuk ve gençlerin eğitimi ve bir iş yerinde çalıştırılmaları ile ilgili yasaları, politik güç(siyasal erk) düzenleyip yürütüyor. Bu nedenle politik güç, bireylerin mesleğe girmelerinde ve mesleksel gelişimlerinde, temel belirleyicilerden birisi olarak varlık göstermektedir.
 
 Bedensel Etken: Bu etkenleri, çocuğun özellikle beden yapısı, bedensel yeterlilik düzeyi, yaşı, boyu,ağırlığı, konuşması, sesi, güç düzeyi, cinselliği, görme ve işitme duyuları ile ilgili özellikler oluşturmaktadır. Kişinin, bir mesleğe girmesi için salt ilgi duyması ve bilişsel yetenek göstermesi yetmemekte; aynı zamanda bedensel özelliklerinin de o mesleğe girmesine elverişli olması gerekmektedir.
 
 Toplumsal-Ruhsal Etken:Ailenin toplumsal-ekonomik yapısı, kültürel yapısı, aile içi ilişkileri; çocuğun genel veya özel yetenekleri, duygusal gelişim durumu, arkadaş ve akrabaları ile ilişkileri, içinde yaşadığı grupların beklentileri anlaşılmalıdır. Çocuk, bu etkenlerin niteliklerine göre, belli güdüler, amaçlar, değerler, duygusal olgunluk, benlik algısı, toplumsal özellikler(başkalarıyla geçinebilme başarısı), insanlara yaklaşım biçimi(önder yada üye olma eğilimi), tutum ve ilgiler(sevilen, sevilmeyen alanlar ve durumlar) geliştirecektir.
 
 Edinilmiş Olan Deneyim:Öğrencinin genel ve mesleksel eğitimin; başarı düzeyi, ders dışı etkinliklere katılma derecesi, girdiği işlerdeki başarısı, özel becerileri, merakları da doğrudan etkilemektedir. Bunların yanı sıra, öğrencinin, aile bireyleriyle; aile dışındaki bireyleri kabul etmesi ve onlarca kabul edilmesi, onun dışındaki gruplara katılımı ile ilgili deneyimleri de genel ve mesleksel eğitimde etken olmaktadır. Bu özelliklere göre, öğrencinin başkalarını kabul etme ve başkalarınca kabul edilme özellikleri ortaya çıkmaktadır.
 
 Rastlantısal Etken: Doğal yıkımlar, savaşlar, piyangodan çıkan para, ölüm gibi umulmadık bir zamandaki edinme ve yitirmeler, önceden kestirilemeyen etkenler olarak, mesleksel gelişimin yönünü belirleyebilmektedir. (Bakırcıoğlu,R., Rehberlik ve Psikolojik Danışma, Turhan Kitapevi.1994)
 
 
 3. MESLEKİ REHBERLİK VE YÖNLENDİRME
 
 Rehberlik; bireyin kendini tanımasına, problemlerini gerçekçi bir gözle görmesine, karşılaştığı seçme durumlarında uygun seçimler yapmasına, gerçekçi kararlar almasına ve “kendi kendisini yönetme” gücünü kazanmasına, böylece benliğine saygı duymasına ve kişiliğini güçlendirmesine yardım etmektir. (Özgüven, 2001, s.126)
 
 Rehberlik ve psikolojik danışmanın temel felsefesinde 3 ilke vardır. Bunlar;
 1. İnsanın değerli olduğu,
 2. Bireyin dış güçler tarafından değil kendi kendisini yönettiği,
 3. Bireyin problemlerini çözme gücüne sahip olduğudur.
 
 3.1. REHBERLİK VE YÖNLENDİRME
 Yönlendirme genel olarak “dışardan bir kişinin, bireyi yönlendirdiği” anlamını içermektedir. Psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinde yönlendirme; bir süreç içinde bireyi bilgilendirerek, onu duygusal sorunlarından ve kaygılarından arındırmayı hedefler. Yönlendirmede amaç; bireye yardım etmek ve bireyin kendine olan güveninin artmasını sağlamaktır. Yönlendirmede birey problemlerin çözümünü kendisi bulur, hangi çözüm yolunu uygulayacağına karar verir ve uygular.
 
 3.1.1. Meslek Seçme ve Yönlendirmenin Gelişimi:
 Birey meslek seçimini eskiden ailelerin istekleri doğrultusunda yapar ve ailelerin meslek ile ilgili görüşleri büyük önem taşırdı. Birde geleneksel olarak meslek babadan oğula geçer, oğul babanın mesleğini devam ettirirdi. Günümüzde iş alanlarının çoğalması ve sanayiinin gelişmesiyle birlikte; meslek seçimi ailelerin istekleri doğrultusunda değil, bireyin ilgi ve beklentisi doğrultusunda yapılmaktadır.
 Birey meslek seçimi yaparken son derece dikkatli davranmalı, kendi bireysel niteliklerinin hangi mesleksel niteliklere uyduğuna dikkat etmelidir.
 
 3.1.2. Mesleki Rehberlikte Yönlendirme Alanları
 1- İş Merkezli Yönlendirme: Sanayii ve iş alanlarının gelişmesi, mesleki rehberliğin ortaya çıkmasında büyük bir paya sahiptir. İş merkezli yönlendirmede, “iş koşullarına uygun bireylerin yetiştirilmesi ve belirlenmesi” esası göz önünde bulundurulmaktadır. Hangi işler için hangi insan gücünün uygun olduğu konusunda yönlendirme yapılır. İş ve İşçi Bulma Kurumu bir bakıma bu görevi görmektedir. Okullarda iş merkezli yönlendirme yapılmakta ve “işlere uygun insan gücü yetiştirilmeye” çalışılmaktadır.
 
 2- Birey Merkezli Yönlendirme: Bu yönlendirmede “iş koşullarını bireye uydurma” esası vardır.
 İşverenler, iş veriminin artması için; çalışanlarının iş yerini sevmelerini sağlamakta, bu amaçla çalışanlarının gereksinimlerini, özlem ve isteklerini,iş doyumlarını gerçekleştirecek önlemler almaktadır
 
 3- Okulöncesinde Yönlendirme: “Okulöncesi” düzeyinde yönlendirme çocuklara çok çeşitli alanlara ilişkin oyun, araç-gereç, gezi ve gözlem olanakları sağlayarak onların yetenek ve yaratıcı güçlerini, güzel sanat ilgilerini tanımaya yönelik olmalı, yaşantılarında çok çeşitli ve zengin bir ortam sağlayarak çocuğun kendisini ve potansiyellerini keşfetmeleri amaçlanmalıdır.
 
 Bu amaçla gezi, gözlem, dans, müzik, resim, şarkı, masal anlatımı gibi sosyal ve kültürel faaliyetler yaptırılabilir. Çocuk sistematik ve planlı olarak gözlemlenir.
 
 4- İlköğretimde Yönlendirme: Bu yönlendirmede amaç; yakın çevre ve ekonomik koşullar dikkate alınarak, öğrencilerin olanaklar doğrultusunda iş ve meslek alanlarını gözlemlemeleri sağlanır. Çeşitli iş becerileri kazanmalarına yardım edilir. Ayrıca orta öğretim düzeyindeki program seçenekleri hakkında bilgi verilir.
 
 İlköğretim yılları, çocuğun kişilik gelişim açısından kritik bir önemi oluşturur. Bu dönemde, kişinin kendine olan güveninin gelişimi, kendini kabul, benlik tasarımı,içsel denetimin gelişmesi gibi kişilik boyutları bireyin mesleki gelişimi açısından da büyük önem taşımaktadır.Çocukluk döneminde oluşan tutumlar, değerler ve algılar eğitsel ve mesleki doğurgularla yüklü bulunmaktadır. Çocuk ilköğretimin 8. yılında genel, akademik veya mesleki eğitime yönelme tercihini yapma durumunda olacak ya da eğitime devam etmeyip çalışma yaşamına erken girmeyi tercih edecektir. Bu nedenle ilköğretimdeki rehberlik hizmetleri kritik bir önem taşımaktadır.Öğrenci bu devrede takip edilmeli ve her öğrenci için bilgi formu tutulmalıdır.
 
 5- Ortaöğretimde Yönlendirme: Bu yönlendirmede, öğrenciye çeşitli meslekler ve genel eğitim hakkında bilgi verilir. Öğrencinin ilgi, yetenek ve gereksinimleri doğrultusunda hayata yönelmeleri sağlanır. Orta öğretimde yönlendirme yalnız meslek seçmeye yönelik olmamalı, ayrıca yönlendirme; yüksek öğretime de hazırlık oluşturacak şekilde olmalıdır.
 
 Orta öğretimde yönlendirmede; öğrenciye araştırma yapma alışkanlığı verilmeli, projeler yaptırılarak, grup çalışmaları sonunda birlikte çalışma ve tartışma alışkanlığı verilmelidir. (Özgüven, 2001, s.130-134)
 
 3.1.3. Mesleki Rehberlik ve Yönlendirme Süreci:
 Mesleki rehberlik ve yönlendirme, bireylerin türlü “meslekleri tanımaları” ve “kendi kişisel özelliklerini” tanımaları ve bu bilgilerin ışığında kendilerine en uygun olan meslekleri seçme sürecidir.
 Örgütlenmiş okul rehberlik hizmetlerinin bir boyutu olan “bilgi verme servisi”, bireyi çevresinden haberdar etme görevini yürütür. Birey, kendi hakkındaki bilgileri de rehberliğin “Bireyi Tanıma” servisi ile yardımı ile edinir. Birey rehberlik ve psikolojik danışmanın katkısı ile “kendisi” ve “meslek” ile ilgili bilgileri birleştirir, analiz eder, değerlendirir, çözümler üretir, sonuçları “meslek” ve “iş” seçme kararında kullanır. Aldığı kararları uygulamak için gerekli önlemleri yerine getirir. Birey bu aşamaları yerine getirirken danışman sadece yardımcı görevindedir ve bireyin kararlarına müdahale etmez. (Özgüven, 2001, s.140)
 
 3.1.4. Yönlendirmede İzlenecek Genel İlkeler
 Öğrencinin belli bir işe ve mesleğe yönelmesine, belli ilkeler doğrultusunda yardım edilmektedir. Bu ilkeler:
 1. Bireysel Sorumluluk İlkesi: Yönlendirme çalışmaları gücendirici ve zorlayıcı değil, özendirici olmalıdır. Çünkü öğrencinin bir işe ve mesleğe yönelmesine yardım etmede amaç; onun gerçekçi kararlar verebilmesini sağlamaktır.Birey hangi okula ve programa yöneleceğine kendisi karar verecek, bu kararın sorumluluğunu da kendisi taşıyacaktır.
 2. Süreklilik İlkesi: Yönlendirme ilköğretimin sonunda ve ortaöğretimin başında, eğitim sürecinin bir noktasında yapılacak tek bir seçme veya giriş sınavı değil, bir süreçtir. Okulöncesinden başlayarak, öğrenci hakkında öğrenimi boyunca yapılacak sürekli gözlem ve değerlendirmelerden elde edilen bilgilerin birikimine göre yapılmalıdır. Yönlendirme emekliliğe değin sürdürülmesi gereken bir hizmettir. (Bakırcıoğlu, 2001, s.82)
 3. Fırsat Eşitliği İlkesi: Yönlendirme; öğrencilerin bir kısmını seçen, diğerlerini program dışı bırakan bir tutumla değil, öğrencilerin tümüne fırsat eşitliği sağlayacak şekilde yapılmalıdır.Öğrencilerin istek,ilgi ve yeteneklerine göre yetişmeleri sağlanmalı, “herkesin” başarılı olabileceği bir programa girmesi amaç edinilmelidir.
 4. Bütünlük İlkesi: Yönlendirme bir bütündür; örgün eğitim gibi yaygın eğitimi de içermektedir. İlköğretim ve ortaöğretimde yer alan öğrenciler ile eğitim sisteminden ayrılan öğrenciler kendi durumların uygun bir yere yerleştirilmelidirler ve yalnız bırakılmamalıdırlar. (Özgüven, 2001, s.141)
 
 3.1.5. Yönlendirmede Dikkate Alınacak Bilgi Kaynakları ve Ölçütler
 Öğrencilerin ilköğretim sonunda ve ortaöğretimin başında çeşitli programlara yönelmeleri çeşitli ölçme, değerlendirme araçları ile bireyi tanıma tekniklerinden yararlanılarak elde edilen bilgilere ve ölçümlere göre yapılmalıdır.Ancak ülkemizde bulunan okullarda bu test ve ölçümlerden yeterince yararlanılamamakta ve eğitilmiş personel yönünden okullarımızda büyük bir eksiklik bulunmaktadır. Bir öğrencinin hangi programa yönlendirilmesinin uygun olacağı kararına varırken aşağıdaki ölçütlerden yararlanılmalıdır.
 
 1. Öğrencinin Yetenek ve Başarı Durumu
 (a) Öğrencilerin farklı yıllarda saptanan akademik ortalamaları.
 (b) En son yönlendirmenin yapıldığı ya da bir önceki yıla ilişkin genel başarı ortalaması.
 (c) Fen, sosyal, dil gibi grup derslerine ilişkin başarı ortalamaları.
 (d) Öğrencilerin yıllara göre farklı derslerdeki gelişme dereceleri.
 (e) Sınıf geçme-kalma durumları.
 (f) Genelde başarılı ve başarısız olduğu dersler.
 (g) Öğrencinin özgeçmişi, iş ve meslek tecrübeleri.
 (h) Yerel olarak uygulanacak genel ve özel yetenek testleri sonuçları.
 (i) Yerel düzeyde uygulanacak genel başarı testleri sonuçları.
 (j) Ulusal düzeyde Bakanlık Merkez Örgütünce uygulanacak standart yetenek ve başarı testleri sonuçları.
 (k) Ders öğretmenlerinin, öğrencinin girebileceği program veya kol hakkındaki genel görüşleri.
 (l) Sınıf öğretmeninin, öğrencinin yönelebileceği”alan” ve “kol” hakkındaki genel görüşü.
 (m) Eğitsel kol faaliyetlerinden sorumlu öğretmenlerin öğrenci hakkındaki genel görüşü.
 
 2. Öğrencinin Kişisel Nitelikleri
 Öğrencinin genel sağlık ve enerji düzeyi, beden yapısı, fiziksel engelleri, güdüleri, değerleri, duygusal özellikler, benlik tasarımı ve sosyal ilişkileri, geleceğe yönelik planları ve beklentileri.
 3. Öğrencinin İlgilendiği Konular
 (a) Boş zaman etkinliklerinde tercih ettiği konular.
 (b) Uygulanacak ilgi testlerinin sonuçları.
 (c) Kol faaliyeti öğretmenlerinin öğrencinin ilgi ve tercihleri hakkındaki görüşleri.
 (d) Sınıf öğretmeninin, öğrencinin ilgi alanı hakkındaki gözlemleri.
 (e) Ailesinin, öğrencinin ilgi alanı hakkındaki gözlemleri.
 4. Öğrencinin İsteği ile İşin veya Programın Nitelikleri
 (a) Öğrencinin program, kol ve şube tercihi.
 (b) Öğrencinin geleceğe yönelik, yaşam planı, beklentileri ve güdüsü.
 (c) İş ve mesleklerin niteliği ve kişi yönünden geleceği.
 (d) Önerilecek programın bitiminde girilebilecek işlerin nitelikleri ile bireyin nitelikleri arasındaki uyuşma derecesi.
 (e) Öğrenci için önerilecek programın süresi ve ortaöğretimden sonra girilecek diğer yüksek öğrenim programlarına ilişkin koşullar.
 (f) Programın öğrenciyi hazırlayacağı meslek ve işin sağlayacağı ücret, sosyal haklar, işte ilerleme gibi olası koşullar.
 5. Ailesinin Görüşü
 (a) Öğrenci ile ilgili kararlarda taraf olarak, ailesinin çocuklar hakkındaki görüşleri, istek ve beklentileri.
 (b) Çocukları hakkında kendilerine yapılan, yönlendirme tavsiyelerine olan tepkileri ve görüşleri.
 6. Programa, İşe Girme ve Devam Edebilme Koşulları
 (a) Girilecek programın öğrencinin ulaşabileceği yakın çevrede bulunup bulunmaması.
 (b) Zorunlu eğitimin ötesinde eğitim masraflarının çocuğun ailesinin karşılama olasılığı, devletin, vakıf ve kuruluşların sağladığı burs, parasız yatılılık ve gibi kredi olanakları.
 7. Mesleğin İnsan gücü Gereksinimi Yönünden Durumu
 Devletin ve özel sektör düzeyinde ülkenin ilgili alan, iş ve meslek için olan farklı düzeylerdeki, “insan gücü gereksinimi” ve geleceğe yönelik projeksiyonlar.
 
 8. Okul Rehberlik Servisinin Öğrenci Hakkındaki “Genel Değerlendirme” Sonuçları
 Ölçütler, koşullar ve durumlar dikkate alındığında, okul rehberlik uzmanlarının, yoksa sınıf öğretmeninin, öğrencinin hangi programa, kola, mesleğe veya işe yönlendirilmesinin uygun olacağı hakkındaki nihai görüş ve “tavsiyeleri” belirlenir. Olası seçeneklerin tümü belirlenmeli, tercihi öğrenci yapmalıdır. (Özgüven, 2001, s.142-144)
 
 4. MESLEKİ REHBERLİKTE KARİYER PLANLAMA VE KARAR
 VERME
 1800’lu yılların ikinci yarısında, endüstrileşme etkisiyle toplumun çalışma koşulları ve mesleki ihtiyaçlar peş peşe ve hızla değişikliğe uğramıştır. Bu değişimler ise, Jesse B. Davis, Frank Parsons ve diğerleri tarafından mesleki rehberlik hareketlerinin başlangıcı olmuştur.
 Son yıllarda uğranışların seçimine odaklanan mesleki rehberlik, kariyer gelişmenin tüm yönlerini kapsamıştır.
 Böylece, eğitsel planlama, kişisel gelişme ve kariyer seçimlerine ek olarak, başarılı bir yaşamı da dikkate almaya başlamıştır.
 Kariyer gelişimi pek çok olasılıkların sürecidir. Gelecek, çoğu insanlara mesleki olasılıklar sunar. Özellikle 21.yy okula başlayanlar, hızla artan gelişmelerin oluşturduğu işin ve işyerinin gerektirdiği hizmet dizileri ile karşılayabileceklerdir. Toplumlarda hızlı ekonomik değişmelerin oluşturduğu çeşitli dönemlerde, bireylerinde mesleklerini ve farklı uğranışlara yöneldikleri bilinmektedir.
 Okul danışmaları, öğrencilere geniş kariyer olasılık dizilerini sunarken, onları uzun dönemli eğitsel planlamaya yönlendirerek, geleceğe ait kararları almalarında yardım ederler. Gelecekteki teknolojik ilerlemelerin bizi nereye götüreceği bilinmediğinden, öğrencilerin eğitsel hazırlığının da mesleki esneklik ve kariyer seçeneklerinin artışı doğrultusunda yapılması gerekmektedir.
 Kariyer seçiminde cinsiyet ve kültürel kalıp davranışları. Kadın ve erkekler kariyer gelişiminde eşit düzeyde katılımcı durumundadırlar. Son yıllarda kadınlar önceki yıllarda ‘sadece erkekler’ için olduğuna inanılan kamyon şoförlüğü, uçak pilotluğu, politikacı, mühendis gibi sayısız kariyerlere doğru yönelim göstermektedirler. Aynı zamanda erkekler de sadece kadınlar için düşünülen hemşirelik, sekreterlik gibi kariyerlere girmektedirler.
 Okullar, toplumda var olan cinsiyet ve kültürel grupların bütünleşmesine yardım etmedirler. Okul danışmanları bu süreci, program için seçilmiş test ve materyaller hakkında yönetici ve öğretmenlere danışarak desteklemektedirler. Bu amaçla, tüm öğrenciler kariyer araştırmalarına, karar verme etkinliklerini planlamaya ve kariyer olasılıklarını denemeye yönlendirilmelidirler.
 Şimdiki durum geleceği yordamaz. Danışmanlar için bireylerin geleceğini yordamak, daima tehlikeli bir durum oluşturmaktadırlar. Bugünden geleceğini yordamak, sadece tehlikeli olmayıp aynı zamanda imkansız da olabilmektedir. Teknoloji ile milli kaynakların gelişimi güçleşmekte ve tüketim artmaktadır. Son yıllarda geleceğin yordanması sadece şu ana ve geçmişe bakılarak yapılabilmektedir. Danışmanlar, bireylerin geleceğe yönelik olan kariyer amaçlarını ise, bugünkü bilgiye dayandırmaktadırlar. Bu nedenle kariyer tahmini çok zordur. Çünkü mevcut bilginin değerlendirmesi bireysel özelliklerin tespiti ve kariyer seçim olanaklarının bilinmesi gerekmektedir.
 Kariyer gelişmesi, etkileşimsel bir süreçtir. Geçmişte bireyler kendi yönlerini belirler ve kendi kaderlerini yaratırlardı. Bugün dünyadaki çeşitli değişkenlerin karmaşık etkileşimi ve güçleri nedeniyle, bu olasılık azalmıştır. Bireylerin başkalarının desteği olmaksızın, belli mesleki yönlerine gitmeleri ise, ‘riskli meşguliyet’ anlamına gelmektedir.
 
 4.1. MESLEKİ REHBERLİKTE KARİYER PLANLAMASI YAPARKEN NELERE
 DİKKAT EDİLMELİDİR?
 Bu duruma en gerçekçi örnek, ülkemizdeki gençlerin durumudur. Gençlerin çok azının profesyonel bir destekle meslek seçimi yapıldığı bilinmektedir. Bunlarda çoğunlukla büyük şehirlerdeki bazı dershaneler, ya da özel okullardaki psikolojik danışmalardan yaralananlar olmaktadır. Gençlere mesleklerini nasıl seçtikleri sorulduğunda, ‘çoğunlukla raslantısal sıralamalar yaptıklarını ve bunlardan puanlarına uyan herhangi birine ÖSYM tarafından yerleştirildiklerini’ söylemektedirler.
 Yazarın karşılaştığı bir başka örnekte ise, A.... bir kız öğrenci olup, üniversite 1.sınıf öğrencidir. Ekonomik durumu iyice olan bir ailenin kızıdır. Yaşanan son ekonomik krizler nedeniyle, öğrenci özel bir üniversitenin istediği bölümüne uygun puanı olmasına rağmen, ilerde parayı karşılayamama tedirginliği ile girememiştir. Daha sonra, öğretmen yetiştiren programlardan birine tercih sıralaması yaparak girmiştir. Yapılan böyle bir seçim ise, öğrencinin öğrenim ilk haftasında, ‘ben alanımı sevmiyorum’ tepkilerini göstermesine neden olmuştur.
 Bu nedenlerle öğrencilere profesyonel desteği nasıl arayacaklarını, doğru bilgiye erişebilme yolunu nasıl kazanacaklarını ve kariyer gelişiminde gerekli temelleri nasıl oluşturacaklarını öğretmek gerekmektedir. Bu süreçte öğrenciler; insan ilişkileri becerilerini ve engelleri yenebilmek için savunma mekanizmalarını nasıl kullanabileceklerini de öğrenmelidirler. Gibson Mitchel öğrencilerin kendilerine ilişkin kariyer olanaklarıyla yaşam amaçlarına uyan eğitsel isteklerini öğrenmelerine işaret etmektedirler.
 İlkokul, ortaokul ve yüksek okullardaki okul danışmaları, öğrencilerin belirli ihtiyaçlarına odaklanan hizmetleri desenlendirerek yardımda bulunmalıdırlar. Okul danışmanlarının buradaki amaçları kapsamlı danışma ve rehberlik etkinlikleri ve programlarıyla, öğrencilerin farkında lığını artırmak, onları kariyer araştırmasına davet etmek ve eğitimin tüm düzeylerinde uygun kararlar vermeye cesaretlendirmek olmak gerekir.
 Bazı danışmanlar, mesleki ve kariyer danışmasında uzmanlaşarak, ‘kariyer danışmanı’ ya da ‘mesleki danışman’ adını kullanarak, okuldaki belirli rolleri ile öne çıkmaktadır. Okullarda rehberliğin farklı alanlarda uzmanlaşmış, özelleşmiş elemanlarının bulunması, danışmanlık etkinliklerinin çeşitliliği bakımından rahatlık sağlayabilir. Böyle bir özelleşme uzmanına tüm çocuklar için kariyer danışması ve gelişimsel etkinliklerin de dahil olduğu geniş sorumluluklar yüklemektedir.
 Kariyer kavramı, meslek öncesi ve meslek sonrası görevleri, boş zaman faaliyetlerini, toplumda üstlenilen diğer rolleri ve bütün bu rollerdeki gelişimi içermektedir. Bu nedenle günümüzde Meslek Seçimi yerine Kariyer Gelişimi kavramı üzerinde durulmaktadır. Bu bölümde ise, kariyer planlama ve karar verme ile ilgili içeriğin incelenmesinden sonra, Meslek Seçimi üzerinde durulacaktır.
 Sonuç olarak, kariyer danışmaları öğretimdeki meslektaşları ile birlikte öncelikleri oluştururlar, öğrenme amaçlarını geliştirirler ve etkinliklerini planlarlar. Bunun yanı sıra, öğrencilerin kendilerini tanımalarına kariyer araştırmaları yapmalarında ve karar verme becerilerini geliştirmesinde de hizmetlerin etkili bir biçimde dağıtımı ile uğraşırlar.
 
 4.1.1. ÖĞRENCİNİN FARKINDA OLMASI
 Tipik olarak okul danışma literatürü farkında olmaya araştırma ve karar verme gibi kariyer etkinliklerini yapılandırma ile ilkokul, orta okul ve lise düzeyindeki programlar için kariyer desenlemeye odaklanarak, kariyer gelişimine yaklaşım sağlamaktadır. Bu yapı, genellikle ilk okul düzeyinde kariyer farkındalığı etkinliklerini, orta okul ve lise programında meslek seçimlerini araştırmayı ve işe yerleştirmeyi, lise yıllarında ise kariyer kararı vermeyi vurgulamaktadır.
 İlkokul çocuklarının, kendilerini farketme ve kariyer farkındalığı yardımına ihtiyaçları olabilir. Fakat öğrencilerin konuya yatkınlıklarının artması, kişisel ilgilerini farketmeleri ve kariyer olanaklarının devamlılığını anlamaları tüm okul düzeyinde gelişebilmektedir. İlkokuldaki öğrenciler, araştırmacı deneyimlerle kendilerinin, başkalarının ve hatta çevrelerindeki iş dünyasının da farkına varır.
 İlkokullarda kendini fark etme ve kariyer farkındalığının amaçları, programda birleştirilmiştir. Bu birleşim ilkokul, ortaokul ve lise olmak üzere tüm düzeylerde önemlidir. Tüm üç düzey için geniş oranda bilişsel ve duyuşsal becerilerle donatılan, mesleki seçim ve kariyer gelişmesine ilişkin amaçlar oluşturulmaktadır.
 Ortaokul ve liselerde, okul danışmanları kariyer rehberliğini sürdürülen danışma ve rehberlik programlarıyla birleştirerek öğrencilerle bireysel danışma ve rahatlatıcı nitelikte küçük grup çalışmalarını yürütmektedir. Öğrencilerin benliklerine ilişkin farkında olmalarını kolaylaştırmada, okul danışmanları yardım ilişkilerinin bir parçası olarak değerlendirme süreçlerini kullanırlar. Bu değerlendirme süreçleri yetenek testlerini, kariyer ilgi envanterlerini kapsamaktadır. Ayrıca, öğrencilerin akademik güçlerini öğrenmeye yönelik diğer ölçme tipleri de kullanılmaktadır.
 
 4.1.2. MESLEK SEÇİMİ
 Meslek seçiminin karmaşıklığını anlamak için, bireyde kapsamlı bir anlayış oluşturmak gerekmektedir. Meslek seçimi sürecinde, kararın devreye girmesinden önce, bireyin toplumda meslek pozisyonu açısından deneyimi olduğunu belirtmek gerekir. Bu görüşe göre, mesleğe yönlendirme, dolaylı ve dolaysız olarak ortaya çıkar.
 Dolaysız yönlendirme, Hizmete yönelik olan eğitim ve meslek olanaklarına geçişte, yer alan toplumsal kontrolden oluşur. Bunlar tek tek şu anlamı taşırlar:
 Toplumsal yapıya, sayı ve türe bağlı olarak, meslek kursları ve mesleki olanaklar sınırlanır. Mesleği seçen çoğu bireyler objektif olanakların eksikliği nedeniyle mesleki arzularını yerine getiremezler.
 Meslek kurs ve olanaklarına geçiş, formal ve informal nitelikte ve kesinlikle kullanabilir, kurallar altına alınmıştır.
 Formal kurallar, diploma ile sonuçlanan kurs ve meslekler çerçevesinde ele alınmaktadır. Güzellik uzmanı, hasta bakıcı vb. olmak amacıyla meslek arayanlara yönelik olarak düzenlenir.
 İnformal yönlendirmeler, aileye ait olma, firmada çalışır olma gibi farklı bir bilinçlenme içermektedir.
 Dolaylı yönlendirmeler ise, yetişkinin belirli hedef, norm ve bilgilerini üstlendiği sosyalizasyon süreçleri ile kendini gösterir. Bunlar, meslek çevresine dahil olan ve meslek nüvesindeki davranışa uyumlu olan bilgilerdir. Bireyin meslek seçimini etkileyen bazı sınırlılıklar bulunmaktadır. Ayrıca, gencin sosyalizasyon şartları ile daha sonra vereceği meslek kararı arasında kısır bir ilişkinin bulunduğu da bilinmektedir.
 
 4.1.3. MESLEKİ GELİŞME SÜRECİ
 Psikolojik danışmanların endüstrileşmiş ülkelerdeki görevleri toplumun avukatı olma gibi bir özellik göstermektedir. Danışmanların bireylerde mevcut olan karar verme alanlarını açma görevleri vardır.
 Gelişim kuramları çalışmaları farklı yaşam aşamalarına göre, zamansal boyut ve bölümler içinde mesleki gelişimi konu ederler. Meslek eğitimi kişisel özelliklerin göreceli olarak hangilerinin yaşam aşamalarında oluştuğu ve belirli gelişim aşamalarında meslek seçimi davranışını nasıl kendini gösterdiği türündeki sorular bu yöndeki bilimsel çalışmaları ortaya çıkarmaktadır bilindiği gibi meslek seçiminde göreceli motiflerin oluşturduğu unsurlar ve meslek öncesi etkinlikleri ile ilgili görünümler bir çok araştırmada kendini göstermektedir. Gelişim kuralları çalışmalarında bireyin hangi düşünce yetenek ve becerisinin meslek seçim aşamasına etki edeceği sorusu üzerinde sistematik çalışmalar yapılmaktadır. Bu sorunun yanıtı ise meslek seçim testlerini ortaya çıkarmaktadır.
 Gelişim kuramları modelleri Super, Ginzberg vb. meslek gelişim çerçevesinde yer alan meslek seçimi kuramları ile kapsamlı şekilde açıklanmaktadır. Yaşlara göre meslek seçim motifleri şunlardır.
 2. yaş kişi ve ortama uyum sağlama, 4-6 yaşlar arası ilk meslek düşüncelerinin oluşması, 6-8 yaşlar arası fantezi seçimlerin yapılması, 10yaş mesleki dünyanın cinsiyete göre algılanışı, 12-14 yaş arası mesleklerde belirgin görüşler geliştirmeye başlama, 16-18 yaşlar arası yetenek, ilgi ve değerlerle meslek seçimine yönelme ve 20-22 yaşlar arası ise meslekler hakkında gerçeği test edebilme gibi motiflerin seçimi etkilediği görülmektedir.
 
 4.2. ERGENİN KARİYER GELİŞİMİNDE GİNZBERG’ in DENEME AŞAMASI
 Ginzberg ve arkadaşlarının Uğraşılarının Seçimi kitabında meslek seçim sürecinde ergenler ve çocuklarla yapılan görüşmeler sonucunda yoğun olarak çalışılmıştır. Burada, meslek gelişim sürecinin üç dönemden oluştuğu belirtilmiştir
 1) Hayal Dönem(7-12): Gelecekteki iş hakkında oyun ve hayal etme düşüncelerinden oluşur.
 2) Deneme Dönemi(12-17): Bireyin çalışma hakkındaki bilgisi kadar ilgilerinin yeteneklerinin ve değerlerinin gelişmesidir.
 Gerçekçi Dönem(17-22): Özelleşmiş ve billurlaşmış olan uğranışların seçimini kapsamaktadır.
 
 4.2.1. GİNZBERG’GE GÖRE MESLEK SEÇİMİ DÖNEMLERİ
 İlgilerin Gelişimi; Kuzgun, ilgiyi belli faaliyetlere isteyerek yönelme, bu faaliyetleri kısıtlayıcı koşullar altında bile başka faaliyetlere tercih etme ve bu faaliyetleri yaparken yorgunluk yerine dinlenmişlik, bıkkınlık yerine devam etme isteği duyma durumlarında, varlığına hükmettiğimiz bir iç uyarıcı olarak belirtmiştir. Ginzberg ve arkadaşlarına göre, 11 yaşlarında çocuklar fantezi seçimleri bırakarak bunların yerine, ilgilerini esas alan seçimlere yönelmektedirler. Buna ek olarak gençlerin seçimlerinin çoğu, babalarının meslekleriyle ilişkili olmaktadır.
 Çocuklar, 11 yaşındaki ilgilerine bakarak babalarının mesleğinden hoşlanıp hoşlanmadıklarını düşünmektedirler. Çocuklar daha sonra, ilgilerinin değişebileceğinin ve farklı seçimler yapabileceklerinin farkına varmaktadırlar.
 Zamanla çocukların mesleki fantazileri, dünya hakkındaki bilgilerden etkilenerek, ilgilerini oluşturur. Örneğin: Atlet olmak isteyen çocuk çeşitli etkinliklerde bulunmaktan, top oynama ve jimnastik yapmaktan hoşlanabilir.
 Danışmanlar, öğrencilerle liseye başlamaya hazır olup olmadıkları hakkında görüşme yaparken onların nelerden hoşlandıkları hakkında daha açık konuşabildiklerini görürler.
 Kapasite (Gizilgüç)lerin Gelişimi: Yetenek herhangi bir davranışı ya da bilgi ve beceriyi öğrenebilmek için doğuşta sahip olunan gizilgücün çevre ile etkileşim sonucu geliştirilmiş ve yeni öğrenmeler için hazır hale getirilmiş kısmını ifade eden bir kavramdır.
 Ergenler 13 ve 14 yaşlar arasında kapasitelerini iki yıl öncesine göre daha iyi değerlendirmektedir. Örneğin: babam gibi iyi mühendis olabileceğimden emin değilim, çünkü bu meslek güçlü bir matematik bilgisi gerektirmektedir. Şeklindeki görüşlere sahip olmaya başlamıştır.
 Değerlerin Gelişimi: Bireylerin mesleklere verdikleri değerler, bireyden bireye, yaşa, sosyoekonomik düzeye, cinsiyete, eğitim düzeyine hatta farklı kültürlere göre değişmektedir. 15ve 16 yaşlarında ergenler, meslek kararı verirken amaçlarını göz önünde bulundurmaya ve değerlerini düşünmeye başlarlar. Ayrıca gençlerin düşüncelerinde, evlenme ve yaşam planı gibi konular, mevcut evlilik partnerleri olmasa bile yer almaya başlamaktadır. Gençlerdeki böyle soyut kavramsallaştırmalar, daha sonraki dönem olan ergenin geçiş dönemine adım atmasını kolaylaştırmaktadır.
 Geçiş Dönemi: Geçiş döneminde geçekçi koşulların meslek seçiminde önemli ölçüde rol oynamaya başladığı görülür. Bu dönem, genellikle lisenin son sınıfında, 17 yada 18 yaşlarında oluşur. Alınan kararlar üniversiteye gidip gitmeme, eğer seçim üniversiteye ise ne alanda eğitim göreceği şeklindeki geçek duruma ilişkin sorularla ilgilidir. Gençler, toplumda iş bulabilecekleri alanlara dikkat etmelerinin gerekliliğinin farkındadır.
 
 4.3. MESLEK DANIŞMANLIĞI
 Meslek rehberliği ve meslek danışmanlığının birinci amacı, bireyin elden geldiği kadar zengin, ayrıntılı, gelişmiş ve gerçekçi öz kavramına sahip olmalarına yardımcı olmaktır. Bu gerçekleştiği ölçüde bireyin çevresini de etraflı biçimde algılamaya istekli olacakları, algılarını çarpıtmadan özümseyeceklerini ve kararına dayanarak yapacakları beklenmektedir. Kendilerini doğru tanıyan kimseler kararlar verirken doğru seçeneği bulmada zorlanmayacaklardır. Mesleki danışma, yaş farkı gözetmeden herkese yönelik olmasına rağmen zorunlu öğretim dönemini tamamladıktan sonra mesleki kurs yüksek öğretime yönelen gençleri ve genç yetişkinleri kapsamaktadır.
 Meslek seçim sürecinde çoğu danışan; Mesleki sorunları ve eğilimleriyle ilgili olarak alması gereken mesleki kararlar konusunda danışmanlardan tavsiyeler alma beklentisi içindedirler. Meslek danışmanlığında da danışman, danışanın karar verme gücünü geliştirmeye yardımcı olur.
 Kendine yardım etmeye yardım olarak bu süreçte meslek danışmanı meslek seçimindeki sorunlar içinde yer alan bilgileri vermek zorundadır. Bunlar danışanın yetenekleri, ilgili ile mesleğin toplumsal boyutları iş pazarının şu anda ki durumu ve gelişme gibi bilgilerle iş ve meslek dünyasının gerçeklerini anlatmaya yönelik bilgiler olabilir. Bu ölçülere göre meslek danışmanlığı bireye şunları sağlamakla görevlidir.
 a) Meslek ve yüksek öğretimle ilgile kapsamlı dökümanlar.
 b) Toplumda mevcut olan işlerin durumu ile ilgili temel bilgiler.
 c) Bireysel yetenekle ilgili bilgiler
 d) İnsan gruplarına ve isteklerine göre farklılık gösteren danışma bilgileri
 
HOŞGELDİNİZ...!!!
 
Tavsiye Edilen Bağlantılarımız
 
Dünyanın En Güncel Teknolojisi Sitesi WwW.DunyaninTeknolojisi.CoM

Kaç Kişi Sitede?
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol