İSLÂMIN DOĞUŞU SIRASINDA DÜNYA'NIN GENEL DURUMU
A) ASYADAKİ GÜÇLER
1) BİZANS: Yakındoğu'da etkinliği olan Bizans; Hristiyanlığın Ortodoks mezhebindendir. Bizans kültürünün oluşumunda; Roma, Grek kültürlerinin ve Hristiyanlığın büyük payı vardır. Bizans; Suriye, Kudüs, Filistin, Mısır ve Anadolu'da siyasi bir nüfuza sahiptir. Bu bölgeler üzerinde, Bizans, Sasanilerle rekabet halindedir. Ortadoğu bölümünde Bizans'a bağlı yaşayan Hristiyanlar; kendi mezhep ve kiliselerini kurmuşlardır. (Monofizit mezhebi)
2) SASANİLER: İran'da kuruldular. Zerdüştlük (Mecusilik) dinine inandılar.
3) II. GÖKTÜRKLER: İslâmiyet'in doğuşu sırasında Orta Asya'da bulunan siyasî güç II. Göktürklerdir.
4) ÇİN: İslâmiyet'in doğuşu sırasında Çin'de üç ayrı din egemendi: Konfüçyüslük, Tao ve Budizm.
5) HİNDİSTAN: Etnik ve kültürel bakımdan çeşitlilik gösteren bir ülke olan Hindistan birçok dinin de çıkış yeridir. (Hinduizm, Veda ve Budizm) Hindistan'da sosyal sınıflaşmanın olması (kast) sosyal ve siyasal birliğin kurulmasını da engellemiştir. Kast sisteminde kişinin kendi kastını seçme hakkı yoktur.
Kast, aynı işle uğraşan, atadan miras kalan hakları, vazifeleri ve gelenekleri ile birbirine sımsıkı bağlanan insanlar grubudur. Kişinin kendi kastını seçme özgürlüğü yoktur. Doğuştan kast bellidir. Kısaca kast atadan gelen haklardır.
UYARI:
Tarihin en eski devirlerden beri Hindistan'da çeşitli ırk, renk, dil ve kültürden insanlar bir arada yaşamışlar ve bu yapılanmanın doğal sonucu olarak da Hindistan'da kültürel bir birlik sağlanamamıştır.
UYARI:
Tarih boyunca çeşitli göçlere sahne olan Hindistan'da hiçbir zaman hakiki bir birlik kurulamamış, dolayısıyla ortak bir tarih de oluşmamıştır. (Ortak bir tarihîn (milli) oluşamamasının nedeninin, ulusal birliğin kurulamamış olmasına bağlı olduğu görülmüştür.)
6) JAPONYA: Japonyadaki dinsel yapılanmada Çin ve Hindistan'ın etkisi vardır. Japonya'da Konfüçyüsçülük, Tao ve Budizm'in yanında yerli din olarak Şintoizm dini de vardır.
ÖRNEK
Tarihin en eski devirlerinden beri Hindistan'da çeşitli ırk, renk dil ve kültürlerden insanlar yaşamıştır.
Sadece bu bilgiler aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Sosyal birliğin olmadığı
B) Milli birliğin sağlandığı
C) Kültürel birliğin sağlanamadığı
D) Ortak bir tarihîn oluşmadığı
E) Farklı kültürlerin bir arada yaşadığı
ÇÖZÜM:
Soru cümlesinde Hindistan'da ırk ve dil çeşitliliğinden söz edilmiştir. Irk ve dil farklılığı aynı zamanda kültür ve ulus farklılığının da var olduğunun kanıtıdır.
Çeldiricileri irdelediğimizde,
A) Irk ve dil farklılığının olduğu bir toplumda sosyal bütünlüğün sağlanması mümkün değildir
B) Yine dil farklılığının yaşandığı bir toplumda ulusal birlikten söz edilemez.
C) Kültürel birlik kurulamaz.
D) Dil'de ırkta farklılaşmanın olduğu bir toplumda duygu birliğinden söz edilemez buna paralel olarak ortak bir geçmişten de bahsedilemez.
E) Farklı dil, ırk ve renklerin karışımından söz edildiğine göre farklı kültürler bir arada yaşıyor demektir.
Cevap B' dir.
B) AVRUPADAKİ GÜÇLER
Avrupa'nın sosyal, siyasal, ekonomik ve dinsel yapısında önemli değişime yol açan gelişme kavimler göçü olmuştur.
* Galya'da (bugünkü Fransa'da) Franklar - Burguntlar.
* İspanya'da, Vizigotlar
* İtalya'da, Ostrogotlar
* Afrika'da da, Vandallar
* Balkanlarda ise Avarlar vardır.
C) İSLÂMİYETİN DO⁄UŞU SIRASINDA ARAP YARIMADASI'NIN DURUMU
1. Araplar arasında Siyasi birlik yok, kabilecilik anlayışı egemen, kan davaları yaygındır.
2. Kabilecilikte esas olan kan bağıdır.
3. Secere veya soy ilmi gelişmiştir. (Kabilecilik anlayışı ile ilgilidir)
4. Göçebe yaşayanlara Bedevî adı verilir. Ay önemlidir. Yerleşik yaşayanlar (Medenî) tarımla uğraşırlar. Bunlar için de Güneş önemlidir.
5. Ticaret önemlidir. (Şam ve Hicaz ticaret yolu)
6. Haram aylarda, kan davalarına dayalı savaşlar yapılmaz. Kabe'nin etrafında Tanrılar (putlar) adına şenlikler yapılırdı.
7. En yaygın inanç putperestliktir. Putlar Kabe'de bulunur. En önemlileri Hubel, Lat, Menat ve Uzza'dır. Bunların dışında Hristiyanlık, Mecusilik ve Haniflik gibi inançlar da vardır.
8. Erkek nüfusa büyük değer verilirdi (Kabilecilik ve - askerlik anlayışının bu yapılanmada önemli bir etkisi vardır.).
9. Edebiyat ve şiir sanatı gelişmiştir. Tarih yazıcılığı gelişmemiştir.
10. İslâmiyet öncesi Arapların bu yaşamlarına Cahiliye Devri denir. Bölgede üstünlük mücadelesi veren Bizans ve Sasanilerdir.
Arapların Ceziret'ül Arap dedikleri Arap Yarımadası Asya kıtasının güneyindeki üç yarımadadan en batıdaki ve en büyüğüdür.
UYARI:
Bu bölge, Uzak Doğu (Hindistan - Çin) ve Afrika ülkeleriyle, Akdeniz ülkeleri arasındaki ticarette bir köprü görevi yapmıştır.
EK BİLGİ:
Güneyde Yemen'den başlayıp Kuzey'de Akabe'ye ve buradan Suriye ve Mısır'a ulaşan yola Hicaz Ticaret Yolu denir.
ÖRNEK
İslâmiyet'i kabul eden Arap olmayan milletler de dinlerinin kutsal kitabını okuyabilmek için Arap alfabesini öğrenmeye başladılar. Bu gelişmenin en önemli sonucu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Arapça bilim dili haline gelmiştir.
B) Arapça milletlerarası bir boyut kazanmıştır.
C) Batı dünyası bilim eserlerini Arapça'dan tercüme etmişlerdir.
D) Arap Kur'an dili haline gelmiştir.
E) Toplumlarda Araplaşma başlamıştır.
ÇÖZÜM:
ÖSS özelliğindeki soruların çözümünde verilen pargrafın iyi anlaşılması sorunun çözümündeki en büyük anahtardır.
Paragraftaki verilere baktığımızda İslâmı kabul eden Arap olmayan toplumlar Kutsal Kitap'ı okuyabilmek için Arap alfabesini öğrenmeye başladılar.
Arap olmayan toplumlar (farklı milletler) Kutsal Kitabın dili olan Arapçayı öğrendiklerine göre, Arap dili Arap olmayan toplumlarda da bilinir hale gelmiş ve geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Böylece Arapça milletler arası bir boyut kazanmıştır.
Cevap B' dir.
ÖRNEK
örnek
İslâmiyet'in doğuşu sırasında Avrupa' nın siyasî yapısı ile ilgili verilen bilgilerden hangisi doğru değildir?
A) Macaristan'da Avar Türk Devleti kurulmuştur.
B) İtalya'da Ostrogotlar hakimdir.
C) İspanya'da Vizigot krallığı kurulmuştur.
D) Belçika'da Franklar egemendir.
E) Fransa'da Vandal krallığı kurulmuştur.
ÇÖZÜM:
Avrupa'nın bu yapılanmasına neden olan tarihî olay kavimler göçü olmuştur.
A, B, C, D şıklarında verilenler doğrudur. E şıkkında Fransa'da Franklar veya Burguntlar vardır. Vandallar, Afrika'da yaşamışlardır.
Cevap E'dir.
Halk: Arap Yarımadası Sami ırkının anavatanıdır. Burada yaşayan Araplar iki ana kola ayrılmıştır:
* Güney Arapları (Kahtaniler
* Kuzey Arapları (Adnaniler)
EK BİLGİ:
Güney Arapları Yemenliler olup, tarım ve ticaretle uğraşıyorlardı. (Yerleşik hayat sürüyorlardı)
Kuzey Arapları; Nebatiler, Tedmürlüler, Necidliler ve Hicazlılardı.
YORUM:
Kuzey ve Güney arasındaki bu farklı yaşam, Arabistan'ın tarihî gelişiminde iki farklı kültürün doğmasına neden olmuştur.
UYARI:
Hicaz bölgesi; Mekke, Medine ve Taif'ten oluşmaktadır.
UYARI:
Bedevîlerin (Göçebelerin) gök cisimlerine dair inançları, ışığında sürülerini otlattıkları Ay üzerinde yoğunlaşmıştır. Ay'a tapma çoban bir topluma işaret ederken, Güneş'e tapma, bir tarım (yerleşik -medenî) topluma işaret eder.
YORUM:
Arap toplumunda sosyal hayat yerleşik -medenî ve göçebe - bedevî olmak üzere iki şekilde devam etmiştir.
UYARI:
Bedevî toplumunun temeli kabile teşkilatına dayanıyordu. Bu teşkilatta her çadır bir aile yi temsil eder.
Çadırlar topluluğu bir hayy ı meydana getirir. Hayy bütün üyeleri ile bir Kavim'i oluştururdu.
Birkaç akraba Kavim bir araya gelerek Kabile yi oluştururdu.
YORUM:
* Kabile teşkilatında ister gerçek isterse varsayım olsun kan akrabalığı en önemli birleştirici unsur olmuştur.
* Araplardaki bu sosyal ve siyasal teşkilatlanma, Orta Asya' daki Türklerin sosyal yapılanmasıyla metodik olarak benzerlik gösterir.
EK BİLGİ:
Araplarda aile - hayy - kavim - kabile yapılanmasının Türklerdeki aile - oba - oymak - boy - budun yapılanmasına benzediği görülmektedir.
ÖRNEK
Araplar'da Kabilecilik anlayışı hakimdi. Kabile, şeyh unvanı verilen birisi tarafından idare ve temsil edilirdi. Ancak şeyh hukuki, askerî ve idari konularda mutlak otorite sahibi değildi. Kabileyi oluşturan aile başkanlarının teşkil ettiği meclisin kararlarını uygulayan birisi idi. Şeyh her konuda onlara danışırdı.
Bu bilgiden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Şeyh'in yetkileri sınırlandırılmıştır.
B) Demokratik bir yapı vardır.
C) Şeyh, aynı zamanda meclisin aldığı kararları yürütmekle yetkilidir.
D) Şeyh kabilelerin başkanıdır.
E) Kabileyi temsil eden Şeyh her konuda serbest hareket etmektedir.
ÇÖZÜM:
Paragraftan çıkarılamayacak yargıyı bulmamız istenmektedir. Çeldiricileri incelediğimizde:
A) Şeyhin yetkileri sınırlandırılmıştır. Bu şıkka yönelik bilgi Şeyh her konuda onlara danışırdı cümlesidir.
B) Demokratik bir yapı vardır. Bu şıkka yönelik ifade ise .....Meclisin aldığı kararları yürütmekle ..... cümlesidir.
C) Şeyh meclisin kararlarının uygulayıcısıdır.
D) Şeyh kabilelerin temsili başkanıdır. Buna yönelik ifade ...... Kabile Şeyh unvanı verilen birisi tarafından....
E) Şeyh her konuda serbest hareket edemez. Meclis kararlarına uymak zorunluluğu vardır. Bu çeldirici paragraftaki verilerle örtüşmemektedir.
Cevap E' dir.
İLK DÖRT MÜSLÜMAN
Bu tablo İslâmiyet'in bütün sınıflara aynı mesafede olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Hz. Ebubekir Mekke'nin önde gelenlerinden biriyken Hz. Zeyd bir köledir. İlk göç Habeşistan'a yapıldı. Hz. Muhammed Medinelilerle Akabe görüşmelerini yaptı. Bu görüşme sonucunda bir grup Medineli İslâmı kabul etti. Hz. Muhammed'i Medine'ye davet ettiler. Hz. Muhammed 622'de Mekke'den Medine'ye hicret etti.
HİCRET'İN ÖNEMİ VE SONUÇLARI
1. İslâm İnkılâbı'nın başlangıcı oldu ve İslâm devletinin temelleri atıldı.
2. Müslümanlar daha özgür bir ortama kavuştular. İslâmiyet'in yayılması hızlandı.
3. Hicret, Hicrî takvimin başlangıcı kabul edildi (Hicretin kültürel sonucu).
4. Müslümanlar arasında sosyal dayanışmanın örnekleri verilmiştir (Ensar - Muhacir dayanışması).
MEDİNE DEVRİ OLAYLARI
1. BEDİR SAVAŞI (624)
SEBEBİ: Müslümanların Mekke'de kalan mallarına karşılık Şam kervanlarını ele geçirmek istemesi, Müşriklerin ise kervanların güvenliğini sağlamak istemesi üzerine çıktı.
ÖNEMİ VE SONUÇLARI
1. Müslümanların nitelik ve nicelik bakımından en büyük zaferleridir.
2. Müslümanların arasında birlik ve beraberlik güçlendi. Peygambere olan güven arttı.
3. Esirler ve ganimetler konusundaki uygulamalar bundan sonrakilere örnek olmuştur. (İslâm Devleti'nde Savaş hukukunun oluşması)
2. UHUD SAVAŞI (625)
Bedr Savaşı'nın intikamını almak için Müşrikler saldırıya geçtiler. İki devreli bir savaştır. Bedir Savaşı'na göre Müslümanlar ziyandadır. Askerî disiplinsizliğin yaşandığı ilk olaydır. (Okçuların yerlerini terk etmesi.).
3. HENDEK SAVAŞI (627)
Müşriklerin Müslümanlar üzerine son saldırılarıdır. Selmanı Farisi'nin teklifi üzerine şehrin bazı bölgeleri hendekle çevrildi. Müşrikler sonuç alamadan geriye döndüler.
NOT:
Müslümanların son savunma savaşıdır. Bundan sonra Müslümanlar taarruza, Müşrikler ise savunmaya geçeceklerdir. Yani askerî dengeler Müslümanların lehine değişmiştir.
ÖRNEK
İslâm devletinin ilk ve mahiyet itibariyle en önemli zaferidir. Müslümanların birbirine olan bağlılıkları artmıştır. Hz. Muhammed'e olan inanç da güçlenmiştir.
Yukarıda sözü edilen başarı hangisidir?
A) Uhud Savaşı
B) Bedir Savaşı
C) Hendek Savaşı
D) Tebük Seferi
E) Sevik Gazvesi
ÇÖZÜM:
Hicretten sonra Müslümanların ilk büyük başarısı Bedir Savaşı'dır. Bu başarı Müslümanların Peygambere ve kendilerine olan güveni ve bağlılığını güçlendirmiştir.
Cevap B'dir.
UYARI:
Türk tarihînde strateji olarak Hendek Savaşı ile;;
- Miryokefalon Savaşı
- II. Kosava Savaşı
- Sakarya Meydan Savaşı
benzerlikler gösterir.
4. HUDEYBİYE BARIŞI (628)
Hendek başarısından sonra Müslümanlar Kabe'yi ziyaret etmek istemişler, Müşrikler engel olunca antlaşma yapılmıştır.
ÖNEMİ:
1. Müşrikler Müslümanların siyasî varlıklarını resmen tanıdılar.
2. Başlangıçta Müslümanların aleyhine olan bazı kararlar daha sonra Müslümanların lehine sonuç vermiştir.
YORUM:
Bu da Hz. Muhammed'in ileri görüşlülüğünü göstermektedir.
3. Hudeybiye Barışı'nın siyasî sonuçları açısından yorumladığımızda Müslümanların bir başarısı olarak görülür.
HAYBER KALESİ'NİN FETHİ (629)
Yahudilerle yapılan bir mücadeledir. Amaç Müslümanların Şam ticaret yolunun hakimiyetini ele geçirmek istemesidir. Müslümanlar kazandılar.
ÖNEMİ:
1. Şam ticaret yolunun güvenliği sağlandı.
2. Mekke'nin Fethine zemin hazırlandı.
MUTE SAVAŞI (629)
Bizans (Hristiyanlarla) Gassani Arapları ile Müslümanlar arasında yapılmıştır.
SEBEBİ: Gassani Araplarının Müslüman keşif kollarına saldırması üzerine yapılan bir mücadeledir. Müslümanlar bu savaşta önemli komutanlarını kaybetti. Hz. Muhammed'in katılmadığı tek seferdir.
MEKKE'NİN FETHİ (630)
SEBEPLERİ:
1. Mekke'nin jeopolitik ve dinsel konumu
2. İslâmiyetin yayılmasında önemli bir engel teşkil etmesi
3. Arap Yarımadası'nın merkezi durumunda bulunması
Mekke alındı. Buradan kaçanlar Huneyn ve Taif'de toplandılar. Aynı yıl Huneyn alındı. Taif, bağlılığını bildirdi.
SONUÇLARI
1. Arap Yarımadası'nın merkezi ele geçirildi. İslâmiyet yarımadanın en güçlü dini haline geldi.
2. Müslümanlar ibadet serbestliği kazandılar. (Hac)
3. Hicaz bölgesinin fethi tamamlandı. (Mekke, Medine, Taif)
TEBÜK SEFERİ (631)
Bizans'ın Kabe'yi basacağı haberi üzerine İslâm orduları Suriye'ye doğru sefere çıktı. Haberin yalan olduğu anlaşıldı ve geri dönüldü. Hz. Muhammed'in son seferidir. Bu sefer sırasında ilk defa Karantina sistemi uygulanmıştır (Kitle sağlığına verilen önem öncelikle değerlendirilmiştir.).
VEDA HACCI (HUTBESİ) (632)
Hz. Muhammed'in son haccıdır. Bu hacda Kur'an ve hadise bağlı kalındığı sürece eski dine dönülmeyeceği, insanların birlik ve bütünlüklerinin bozulmayacağı vurgulanmıştır. İnsanlar arasında ayrım olmadığı, kadınların erkekler üzerinde, erkeklerin de kadınlar üzerinde hakları bulunduğu belirtilmiştir.
UYARI:
Hudeybiye Antlaşması ile benzer sonuçlar doğuran Türk tarihindeki olaylar:
- İstanbul Hükümeti'nin Amasya Görüşmesi ile Temsil Heyeti'ni tanıması
- İtilâf Devletlerinin Londra Konferansı'na TBMM'yi davet etmeleri ve tanımalarıdır.
YORUM:
Bu gelişmeler uluslararası alandaki etkinliklerin artmasına zemin hazırlamıştır..
ÖRNEK
Hz. Muhammed'in iyi bir diplomat ve aynı zamanda da uzak görüşlülüğünü de gösteren olay aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bedir Savaşı B) Uhut Savaşı
C) Hudeybiye Antlaşması D) Hendek Savaşı
E) Mekke'nin Fethi
ÇÖZÜM:
Soru köküne baktığımızda bir diplomasiden söz edilmektedir.
A, B, D ve E çeldiricileri diplomatik bir durum değil, askerî birer gelişmedir.
Hudeybiye Antlaşması ise diplomatik bir olaydır.
Uzak görüşlülüğü konusu ise Hudeybiye Antlaşması'nın bazı maddeleri başlangıçta Müslümanların aleyhine gibi görünmesi, ancak süreç içinde Müslümanların lehine sonuç vermesidir.
Cevap C'dir.
ÖRNEK
İslâm öncesi Arabistan'da şehir ve köylerde yaşayan Araplarda Güneş'e bağlılık, göçebe Araplarda ise Ay'a bağlılık kültürü gelişmiş idi.
Bu duruma bakarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) İnsanların inançlarını çabuk değiştirdiği
B) Araplar arasında siyasî birliğin bulunmadığı
C) Yaşama tarzının inançların oluşmasında etkili olduğu
D) Yerleşik hayatta medenîleşme sürecinin hızlılığı
E) İlahi dinlerin puta tapıcılığı yasakladığı
ÇÖZÜM:
Bilgi veren paragrafa baktığımızda şehir-yerleşik, köy- göçebe - hayvancılık Ay ve Güneş değerleri üzerinde durulmuş ve ilişkileri ifade edilmiştir. Yerleşik yaşayanlar da Güneş, göçebe yaşayanlarda ise Ay önemli görülmüştür. Yerleşik ve göçebe bir yaşam çizgisi olduğuna göre, yaşam şeklinin inançların oluşumunda etkisi vardır sonucuna ulaşılabilir.
Cevap C'dir.
DÖRT HALİFE DEVRİ (632-661) (HÜLÂFÂ-İ RAŞİDİN)
A. Hz. Ebubekir ® Kuruluş (632 - 634)
B. Hz. Ömer ® Yükselme (634- 644)
C. Hz. Osman ® Duraklama (644-656)
D. Hz. Ali ® Çöküş (656-661)
A) Hz. EBUBEKİR DÖNEMİ (632-634 )
* Müslümanlar arasında birlik ve bütünlüğü sağladı. Yermük Savaşı'nda Bizans yenildi. Suriye'nin fethine başlandı.
* Hafız sayısında azalmalar olması üzerine Kur'an-ı Kerim kitap haline getirildi.
* Zekât vermeyenlerden zekât alındı.
Yalancı Peygamberlerle uğraşıldı. (Ridde olayları)
B) Hz. ÖMER DÖNEMİ (634-644 )
* Ecnadeyn Savaşı ile Suriye'nin fethi tamamlandı.
* Köprü Savaşı'nda İslâm orduları Sasanilere yenildi.
* Kadisiye Savaşı'nda Irak, Nihavent ve Calûla Savaşında İran alındı (İran'ın alınmasıyla Türkler ilk komşuluk ilişkileri başlamıştır.).
Mısır, Filistin , Kudüs, Azerbaycan alındı.
Libya'nın fethine başlandı.
Cünd adıyla ilk sürekli ordular kuruldu (ordugahlar).
Divan-ı Cünd adıyla askerî divan kuruldu.
İkta sistemi uygulandı. Hicrî takvim kullanıldı.
Sınırların genişlemesiyle birlikte eyaletlere vali ve kadı tayinleri yapıldı.
Para bastırıldı (Bizans ve Sasani paralarının taklidi).
UYARI:
Hz. Ömer'in halk ile olan ilişkileri ve sorumluluğu İslâm'da sosyal devlet anlayışının benimsendiğini göstermektedir. Buna örnek olarak Fırat'ta bir kurt, bir kuzuyu parçalasa ilahi adalet bunu Ömer'den sorar. sözü gösterilebilir.
C) Hz. OSMAN DÖNEMİ (644-656)
- İlk İslâm donanmasını kurdu.
- Kıbrıs adası alındı. Rodos kuşatıldı.
- Libya'nın fethi tamamlandı.Tunus'un fethine başlandı.
- Hazar Türkleri ile savaşıldı.
- Horasan valiliği kuruldu. Sasaniler tamamen yıkıldı.
UYARI:
Hazar Türkleriyle yapılan bu mücadele sonucunda, İslâmiyetin Kafkasya ve Rusya Bozkırlarında yayılması engellenmiştir.
- Bizans ile ilk deniz savaşi yapildi.
- Kur'an-i Kerim çogaltildi.
- Hz. Osman'in devlet yönetimine kendi yakinlarini getirmesi, diger kabilelerin tepkisine yol açti. Hz. Osman öldürüldü.
NOT:
Islâm'da ilk huzursuzluklar bu dönemde başladi. Bundan sonraki olaylara da zemin hazirlandi.
NOT:
Hz. Ömer'in on yillik halifeligi sirasinda Irak, Iran, Dogu Anadolu, Misir Azerbaycan ve Suriye Islâm Devleti sinirlari içine alinmiştir.
UYARI:
Islâm ordularinin düzenli olarak fethi ile görevlendirildikleri ilk ülke Suriye'dir. Suriye'nin kapilarini Islâm ordularina açan Yermük Zaferi'dir.
UYARI:
Hz. Ebubekir Hire'yi fethedip Cizye ye bagladi. Islâm kuvvetleri ilk defa Firat'i geçip Dicle irmagina kadar ilerlediler.
YORUM:
Hz. Ebubekir, Hz. Muhammed'in vefatindan sonra Islâm Devleti'ni parçalanmaktan kurtarmiştir. Bu çabasiyla Islâm Devleti'ne en büyük hizmeti yapmiştir.
NOT:
Misir'in alinmasiyla Baharat Yollari üzerinde Müslümanlarin hakimiyeti başladi. Dogu Akdeniz'e bir kapi açildi.
HZ. ALI (656 - 661)
- Fetihlerin durdugu ve iç sorunlarin yogun oldugu bir devirdir.
Cemel (Deve) Olayi
Hz. Ali ´ Hz. Aişe, Talha ve Zübeyr arasinda yaşandi.
Sebep: Hz. Ali'nin , Hz. Osman'in katillerini bulmakta geciktiginin öne sürülmesidir. Mücadeleyi Hz. Ali kazandi.
UYARI:
Müslümanlar arasinda yapilan ilk iç savaştir. Bundan sonraki olaylara da zemin hazirlamiştir.
UYARI:
Bu olay sonucunda Hz. Ali merkezi Küfe'ye taşimiştir.
Siffin Olayi:
Hz. Ali ile Şam Valisi Hz. Muaviye arasinda olmuştur.
Sebep: Bundan önceki olaylarin etkisi ve devlet başkanligi meselesidir. Savaş sirasinda Hz. Muaviye harp hilesine baş vurdu ve hakemler olayina gidildi. Hakemler olayinda da hile yapilinca; Müslümanlar arasinda görüş ayriliklari ve gruplar ortaya çikti. Bunlar;
1. Hz. Ali yanlilari: Şiiler
2. Hz. Muaviye yanlilari: Emeviler
3. Hariciler: Her iki tarafi da kabul etmeyenler.
NOT:
Bu olay sonucunda Islâm dünyasinda ilk ayriliklar ortaya çikti. Bundan sonraki olaylarin da temel kaynagi oldu.
661 yilinda Hz. Ali öldürüldü. Böylece Dört Halife Devri sona erdi.
DÖRT HALIFE DÖNEMI'NIN DEGERLENDIRILMESI
1. Halifeler bir tür seçimle iş başina geldiginden bu döneme Cumhuriyet dönemi de denir.
2. Kuzey Afrika'nin fethine başlanmiştir.
3. Islâm'da ilk ayriliklar yaşanmiştir.
4. Türklerle ilk komşuluklar ve savaşlar yapilmiştir.
ÖRNEK
Islâm tarihînde, devlet merkezinin Medine'den Küfe'ye taşinmasi aşagidaki hangi gelişmenin sonucunda yaşanmiştir?
A) Hz. Osman'in şehit edilmesi
B) Cemel Olayi
C) Siffin Savaşi
D) Hakem Olayi
E) Kerbelâ Olayi
ÇÖZÜM:
Islâm devletinde ilk merkez degişikligi Hz. Ali zamaninda Cemel olayindan sonra yaşanmiştir. Bunun nedeni ise; Hz. Ali'nin Cemel Olayi'ndan sonra bölgede sosyal ve siyasî destegini yitirdigini düşünmesi, kendi taraftarlarinin yogun olarak yaşadigi bir mekani tercih etmesidir.
Cevap B' dir.
ÖRNEK
Islâm dünyasini asirlarca sürecek bir mücadeleye sürükleyecek olay aşagidakilerden hangisidir?
A) Cemel Olayi B) Siffin Olayi
C) Hakem Olayi D) Kerbelâ Olayi
E) Yalanci Peygamberler
ÇÖZÜM:
Islâm toplumunda ilk anlaşmazlik ve huzursuzluk Hz. Osman döneminde başlar.
* Ilk iç savaş Cemel Olayi
* Ilk görüş farkliliklari veya gruplaşmalar Hakem Olayi'dir.
* Bu görüş ayriliklarinin kesin olarak oluşmasi ve Islâm dünyasinda Şii - Sünni yapilanmasina neden olan olay ise Kerbelâ'dir.
Cevap D' dir.
UYARI:
Müslümanlar arasinda ilk iç savaşlarin başlamasi
* Cemel Olayi (ilk iç savaş)
* Ilk ayriliklara neden olan Siffin Savaşi sonucu uygulanan Hakemler Olayi
* Kesin ayriliklar ise Kerbelâ Olayi'dir.
YORUM:
- Cemel Olayi
- Siffin Savaşi ve Kerbelâ Olayi bir fetih ya da dini yaymak için yapilan bir çalişma degildir. Tam tersine Müslümanlar arasinda birlik ve bütünlügü bozucu sonuçlar doguran iç olaylardir.
EMEVILER (661 - 750)
Kurucusu: Hz.Muaviye Merkez: Şam (Dimaşk)
Yönetim Şekli: Saltanat
Hz. Ali devrinde duran fetihlere yeniden başlandi.
Ilk düzenli Islâm donanmasi kuruldu.
Istanbul, Müslümanlar tarafindan ilk kez kuşatildi.
UYARI:
Türgişler, Emeviler ile mücadele ederek, Emevileri Maveraünnehir bölgesinde durdurmuşlar, bu bölgenin Islâmlaşmasini ve Araplaşmasini da engellemişlerdir.
Türk illerine seferler yapilmiştir. (Türgişlerle savaşmişlardir.)
Hz. Muaviye ölmeden önce oglu Yezid'i veliaht ilan etti.
YORUM:
Hz. Muaviye bu hareketi ile yönetimde isaltanat yolunu açmiştir. Saltanatin ilk halifesi Yezid olmuştur.
Hz. Ali'nin, merkezi Kufe'ye, Emevilerin Şam'a taşimasinin nedeni kendi yönetimlerini destekleyecek taraftarlarinin bu bölgelerde yogun olarak bulunmasidir.
Yezid döneminin en önemli olayi, Kerbela'da Hz. Hüseyin'in şehit edilmesidir. Bu olay sonucunda Islâm dünyasi kesin olarak Şii ve Sünniler olmak üzere ikiye ayrilmiştir.
Abdülmelik zamaninda;
-Arapça resmi dil ilan edildi. Farsça ve Rumca'nın kullanılması yasaklandı.
-İlk İslâm parası bastırıldı.
-Zalim Haccac Türk illerine seferler yaptı.
Velid zamanında;
- Avrupa'da ilk defa fetihlerde bulunulmuştur.
-711 Kadiks Savaşi'nda Vizigot kralligi yikildi. Ispanya alindi.
-Kuzey Afrika'nın fetihleri tamamlandı.
Hişam zamanında;
-İslâm orduları Fransa'da Frank kralı ile yaptığı (732) Puvatya Savaşı'nda yenildi. Bu yenilgi batıdaki İslâm ilerleyişini durdurdu ve geri çekilişin de başlangıcı oldu (Osmanlı Devleti'nin II. Viyana yengisiyle başlayan durumu gibi).
Devlet içinde anlaşmazlıkların yoğunlaşması fetihlerin durması, kabile ve taht kavgaları ve Emevilerin kendi soylarını üstün görmeleri, Emevilerde güç kaybına neden oldu.
UYARI:
Emeviler İslâm devletini, zaman ve şartların gereği olarak Bizans ve Sasanilerden de yararlanarak, tam teşekküllü, usül ve sunumu gelişmiş bir Arap Devleti haline getirmişlerdir.
Emevilerin;
-Irkçı bir politika izlemesi;
-Taht ve kabile kavgaları;
-Abbasi ve Şiilerin çalişmasi yikilişlarini hizlandirmiştir.
-Horasanlı Ebu Müslim'in isyanıyla Emevi Devleti'nin siyasi varlığı sona ermiştir.
ÖNEM VE ÖZELLİKLERİ
-Bir Arap İslâm Devletidir. (Irkçıdırlar)
-İstanbul, Müslümanlar tarafından ilk kez kuşatıldı. (Muaviye)
-Fethedilen bölgelerin kültürlerinin etkisi ile İslâm mimarisinde ve sanatında değişme ve gelişme yaşanmıştır. İslâm mimarisi, Hristiyan mimarisi ile yarışabilecek düzeye gelmiştir.
- İlk kez Avrupa'da fetihler yapılmıştır.
ÖRNEK
Emeviler devrinde, Araplar kendilerini soylu ve diğer Müslüman uluslardan üstün görmüşlerdir. Bütün valilik ve komutanlıklara, önemli memurluklara Araplar getirilmiştir. İslâm kültür ve uygarlığının oluşmasında büyük katkıları olan, Araplar dışındaki Müslüman kişilere, Arapların kız vermeleri yasaklanmıştır.
Bu bilgilere dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz?
A) Emeviler devrinde ırkçılık politikası izlenmiştir.
B) İslâm uygarlığında çeşitli kütlürlerin katkıları vardır.
C) Emeviler devrinde toplumda ayrıcalıklı bir kesim vardır.
D) Emevi yönetimi halka eşit olanaklar tanımıştır.
E) Emeviler devrinde askerî ve sivil örgütler kurulmuştur.
(1998 / ÖSS)
ÇÖZÜM:
ÖSS tarzındaki soruların öğrencilerin başarısını değil yeteneğini ölçen sorular olduğu bir gerçektir. Bu tip sorularda çözüme gidebileceğiniz bilgi sunulur. Önemli olan bu bilgiyi iyi anlama, anladığını da doğruca yorumlamaktır. Burada da soruyu doğru okumak ve dikkati bilgi üzerinde toplamak gereklidir.
Seçenekleri inceleyelim:
A) Emeviler ırkçı politika izlemiştir.
Soru kökünde yer alan Araplar kendilerini soylu ve diğer Müslüman uluslardan üstün görmüşlerdir. ifadesi bu şıkkı doğrulamaktadır.
B) İslâm uygarlığında çeşitli kültürlerin katkıları vardır. Bu şıkka yönelik ifade ise ... İslâm kültür ve uygarlığının oluşmasında büyük katkıları olan, Araplar dışındaki Müslüman kişilere ... dir.
C) Emeviler devrinde toplumda ayrıcalıklı bir kesim vardır. Bu şıkka yönelik açıklama .... Araplar bütün valilik ve komutanlıklara, önemli memurluklara Arapları getirmişlerdir...
D) Emevi yönetimi halka eşit olanaklar tanımıştır. Soru kökünün geneline baktığımız zaman ayrıcalıklı bir ırktan bahsedilmektedir. Görev ve memurluklar verilirken kişilerin Müslüman olmasının yanında Emevi olmaları önemli görülmüş, Emevi olmayanlara Müslüman da olsa aynı haklar tanınmamıştır.
E) Emeviler devrinde askerî ve sivil örgütler kurulmuştur. Soru cümlesinde yer alan valilik ve komutanlıklara ve önemli memurluklara gibi ifadeler askerî ve sivil örgütlerin oluşturulduğunu göstermektedir.
A, B, C ve E seçenekleri soru kökünde verilmiştir.
Cevap D'dir.
ABBASİLER DÖNEMİ (750 - 1258)
Merkezi: Bağdat
Yönetim şekli: Saltanat
Mansur zamanında, Yunan ve Hellenistlik eserler Arapçaya çevrilmeye başlandı.
Abbasiler en parlak devirlerini, Harun Reşit zamanında yaşadılar ve Bağdat; bilim, kültür ve sanat merkezi haline geldi.
Memun zamanında; bilim ve sanat alanında gelişmeler devam etti. Tercüme çalışmalarına ağırlık verildi.
EK BİLGİ:
Devlet tercüme işlerinin daha kolay yapılabilmesi için tercüme büroları olarak Akademiler kurdu. Oluşturulan bu kurumlara Beyt'ül Hikme adı verilir.
Mustasım zamanında; Türklere büyük önem verildi. En üst komutanlıklara bile yükselen bu komutanlar (Emirül Ümeralar) zaman zaman ayaklanarak bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir.
UYARI:
Emir'ul umeraların isyan etmesi sonucu kurulan bağımsız devletçiklere Tevaif'ul Müluk adı verilir. Bunlara örnek olarak, Tolunoğulları, İhşitler ve Tahiriler gösterilebilir.
NOT:
751 Talas Savaşı'ndan sonra Türk-Arap yakınlaşması başlamış ve Türkler Arap (Abbasi) ordularında görev almaya başlamışlardır. Arap ordularında en üst komutanlık görevlerine kadar yükselebilmişlerdir (Emirul Ümeralıklar). Zaman zaman da merkeze karşı ayaklanarak bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir.
UYARI:
Abbasi Devleti'nin yıkılış nedenlerinden birisi de geniş yetkilerle donatılmış Emir'ül Ümeralar'ın ayaklanarak bağımsızlıklarını ilan etmeleri olmuştur. Bu yapılanmanın sonucunda Abbasi Devleti sınırları içinde Tevaif'ul Müluk adı verilen büyüklü-küçüklü devletçikler ortaya çıkmış, bu da devletin parçalanmasında rol oynamıştır.
UYARI:
751 Talas Savaşı'ndan sonra Türkler Abbasi yönetiminde yaygın olarak yer almaya başladılar. Devlet, Arap ve Türk kültürlerinin birbirlerine zarar vermesini önlemek amacıyla, Türklere ayrı şehirler kurmuştur (Samarra). Mutasım zamanında, Türk kültürü İran kültüründen daha ön plana çıkmıştır.
UYARI:
Abbasiler Bizans sınırına yakın bölgelerde Avasım adıyla sınır şehirleri kurmuştur. Bu şehirlere özellikle Türkler yerleştirilmiştir.
ÖRNEK
Avrupalı bilginler, eski Yunan'dan Hint' ten, İran'dan süzülüp gelen insanlığın ortak ilim, kültür ve medenîyet değerlerinin temel taşları olan eserleri, Arapçadan Lâtinceye tercüme etmişlerdir.
Yukarıdaki bilgiden çıkarılabilecek en doğru yargı hangisidir?
A) Avrupa ülkeleri bilim alanında gelişmemiştir.
B) Araplar da bilimsel çalışmalarda bulunmuşlardır.
C) Bilimsel çalışmalarda çeşitli toplumların katkısı vardır.
D) İslâm kültürü İran medenîyetinden etkilenmiştir.
E) Bilimsel çalışmalarda din unsuru belirleyici olmuştur.
ÇÖZÜM:
Çeldiricilerin hepsinin doğru olabilme ihtimali mevcuttur ancak bunlar içerisinde en doğrusunu bulmamız istenmektedir. Bir başka bakış açısıyla en geneline yani bilginin tümünü kapsayan bilgiyi bulmamız istenmektedir.
Verilen paragrafta bilimsel bir etkinlikten söz edilmektedir. Bu etkinliklerde Yunan, Hint, Latin, İran ve Arap toplumlarının emekleri vurgulanmaktadır. Yani her toplumun, bu çalışmaların yürütülmesinde farklı zamanlarda da olsa katkısı vardır. Bu etkinlikler tek bir topluma mal edilemez
Cevap C' dir.
ÖRNEK
Abbasi halifelerinin;
Tuğrul Bey'e,
Gazneli Mahmut'a ve
Muhammed Togaç Han'a
İslâm'a hizmetlerinden dolayı sultan unvanlarını vermesi halifenin nasıl bir güce de sahip olduğunun kanıtıdır?
A) Ekonomik B) Askeri
C) Dinsel D) Siyasal
E) Kitlesel
ÇÖZÜM:
Papa'nın krallara tac giydirmesi, papanın siyasî bir güce sahip olduğunu gösterir. Halifenin de bir takım devlet başkanlarına Sultan unvanlarını vermesi, çok aktif olmasa da siyasî bir gücü olduğunun işaretidir.
Cevap D' dir.
ENDÜLÜS EMEVİ DEVLETİ (756 -1031)
Abbasilerden kaçan bir grup Emevi;
-İspanya'da Kurtuba merkezli bu devleti kurdu.
-En etkin oldukları alan; bilim, sanat ve mimaridir. Bu alanda Kurtuba Medresesi ve Kütüphanesi önemli hizmetler vermiştir. Bu dönemde yetişen en önemli filozof İbni Rüşt'tür.
NOT:
Batının İslâm Medeniyetini az da olsa ilk kez tanıması bu devlet zamanında olmuştur.
- Endülüs Emevi Devleti'nin zayıflamasıyla birlikte Tevaif'ul Mülük'ler ortaya çıktı. Bunların en önemlisi Gırnata merkezli Ben'ül Ahmer devletidir. Bu devlet 1492'ye kadar varlığını devam ettirmiştir.
Katolik İspanya Krallığı Müslüman ve Yahudilere karşı zulme başlayınca bu iki toplumu Osmanlı Padişahı II. Beyazıt İspanya'dan kurtardı. Yahudiler'in Osmanlı içinde yaşamayı tercih etmesinin sebebi; Osmanlının farklı dinler karşısındaki hoşgörüsü olmuştur.
İSLÂM DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET
İlk İslâm Devleti Hicret'in sonucunda Medine'de kuruldu. İlk merkez değişikliği Hz. Ali döneminde Cemel Olayı'ndan sonra yaşandı.
- Dört halife döneminde yöneticiler seçimle belirlenmiştir.
- Emeviler döneminde ise Saltanat sistemi uygulanmıştır.
- Halifelik sembolleri; Hutbe, Hırka, Asa, Mühür ve Para'dır (Sikke).
- İlk divan Hz. Ömer zamanında kuruldu.
- İlk sivil divan ve vezirlikler Abbasi döneminde kuruldu. Bu yapılanmada İran - Sasani kültürünün etkisi vardır.
- İlk posta teşkilatı Emeviler döneminde kuruldu (Berid).
Bu işlerin görüşüldüğü kuruma ise, Divan-ı Berid adı verilir.
- İlk para Hz. Ömer döneminde bastırıldı.
- İlk İslâm parası ise Emeviler zamanında bastırıldı (Abdülmelik).
- Maliye görevlilerine Muhtesip denir.
- Devlet gelirlerinin toplandığı hazineye Beytül Mal denir.
- Ekonomi işlerinin görüşüldügü kuruma Divan-i Haraç adi verilmiştir.
- Devlet gelirleri: Sadaka (zekât), ganimet, haraç ve cizye'dir.
- Sosyal yapı: İslâm devletinde halk sosyal tabakalara ayrılmıştır.
- Halifelik ailesinin idaresinde bulunanlar
* Arap olmayan Müslümanlar (M*******i)
* Zımmiler (Gayri Müslim)
* Köleler
ÖRNEK
İslâmiyetin gelmesiyle birlikte Arap Yarımadası'nda kapalı kalan Araplar bu dini yaymak amacıyla dışa açıldılar. Farklı kültür ve medenîyetlerden etkilenerek önemli eserler verdiler.
Farklı toplumlarda karşılaşan İslâm kültürü en çok hangi alanda değişim göstermiştir?
A) Askeri alanda
B) Dini inançlarda
C) Ekonomik koşullarda
D) Uygarlıkta
E) Siyasi hayatta
ÇÖZÜM:
Verilen paragrafın son cümlesinde soruyu doğru çözümlememize yardımcı olacak bilgi sunulmuştur. Farklı kültür ve medeniyetlerden söz edilerek medeniyet alanında bir değişimin yaşandığı vurgulanmıştır.
Cevap D'dir.
- Bilim ve sanat dili olarak Emevilere kadar Farsça ve Rumca kullanılmış; Emeviler döneminde Arapça resmi dil kabul edilmiş ve diğer dillerin kullanılması yasaklanmıştır. Devlet görevlilerinin ve halifenin düşmanlarının hal ve hareketlerini anlayıp bildirmek, yazışmaları yerine ulaştırmakla görevli berid (Posta) teşkilatı Emeviler zamanında kurulmuştur.
- İslâmiyet'ten önce Araplarda yazılı hayat gelişmemiştir. Hz. Muhammed'in hayatını ve faaliyetlerini yeni nesillere aktarma zorunluluğu yazılı hayatın başlamasında önemli bir etkendir.
- Bilimin en çok geliştigi zaman Abbasiler dönemidir. Bu dönemde Bagdat dogudaki en önemli bilim ve kültür merkezidir. Yine Abbasiler zamaninda yabanci eserler Arapçaya çevrilmiştir.
- İslâmiyet'i kabul eden toplumlar, dinlerinin mukaddes kitabını okuyabilmek için Arapçayı öğrenmek zorunda kalmışlardır. Böylece Arapça milletlerarası bir dil haline gelmiştir.
- İslâmiyet zayıf kültürlü toplumlarda yavaş yavaş Araplaşma şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu bilgiden çıkarılacak en doğru yargı bu özelliğe sahip toplumların milli benliklerini yitirmeleridir.
- Güçlü kültüre sahip toplumlarda bu değişim yaşanmamıştır (İran ve Türk toplumlarında olduğu gibi.).
- Merkezin Kufe'den Şam'a taşinmasiyla birlikte, mimaride Bizans etkisi de görülmeye başlar. Bu etkileşimin sonucu, Islâm mimarisi Hristiyan mimarisiyle yarişabilecek duruma gelmiştir.
- Emeviler, İslâm mimarisine Minare ve Mihrabı kazandırmışlardır. Mimaride; Suriye'de Roma ve Bizans; İran'da Sasani, Mısır'da ise Eski Mısır sanatının etkisi görülür.
NOT:
İslâm medenîyeti Arap kültüründen ibaret değildir. Bu medeniyetin oluşumunda Yunan, Hint, Bizans, İran ve Türk kültürlerinin etkisi vardır. Bu etkileşim sürecinde İslâmiyetin Vahdaniyet (birlik) ilkesine ters düşen anlayışlar alınmamıştır.
ÖRNEK
Abbasi Devleti yıkıldıktan sonra, Abbasi soyundan bir şehzade Mısırdaki Memlük Devleti'ne sığınmıştır. Memlük sultanları Halife sıfatını taşıyanlara devlet yönetiminde hiçbir yetki vermemişler, halifeliğin dinsel nüfuzundan faydalanma arzusunda olmuşlardır.
Sadece bu bilgiler dikkate alındığında Memlüklülerin Halifeyi ülkelerinde barındırmalarının en önemli amacı aşağıdakilerden hangisidir?
A) İslâm devletleri içerisinde üstün hale gelmek
B) Müslümanların tepkisini çekmemek
C) Abbasi Devleti'nin ekonomik gücünü arttırmak
D) Memlük Devleti'nin ekonomik gücünü arttırmak
E) Türklerin devlet yönetimindeki gücünü kırmak
ÇÖZÜM:
Halife Dünyada yaşayan tüm Müslümanların lideridir. Memlüklular, Abbasi halifesini himayeleri altına almakla, Dünya Müslümanları üzerinde diğer Müslüman devletlere göre daha etkin bir konuma gelmeyi amaçlamışlardır.
Cevap A'dır. |
|
|
|