Dağılma ve Çöküş Dönemi
DAĞILMA (PARÇALANMA) VE ÇÖKÜŞ
DÖNEMLERİNİN PADİŞAHLARI ŞUNLARDIR:
1. III. Selim (Gerilemenin son, Parçalanma döneminin ilk padişahıdır (1807 – 1808).
2. IV. Mustafa (1807 – 1808)
3. II. Mahmut (1808 – 1839)
4. Abdülmecit (1839 – 1861)
5. Abdülaziz (1861 – 1876)
6. II. Abdülhamit (1876 – 1909)
7. V. Mehmet Reşat (1909 – 1918)
8. IV. Mehmet Vahdettin (1918 – 1922)
DAĞILMA VE ÇÖKÜŞ DÖNEMİNİN GENEL
ÖZELLİKLERİ
– Osmanlı Devleti Rusya, İngiltere ve Fransa'nın sömürgeci saldırılarıyla toprak kaybına uğramıştır.
– Osmanlı Devleti topraklarını tek başına koruyamamıştır. Bu nedenle Avrupalı devletlere karşı denge politikası izlemiştir.
– Avrupalı Devletler Osmanlı Devletinin topraklarını paylaşma politikasını Şark Sorunu olarak nitelemişlerdir.
– Osmanlı yönetimi milliyetçilik hareketleriyle toprak kaybını önlemek batılı anlamda hukuki ıslahatlara yönelmiş ve meşrutiyet yönetimini kurmuştur.
– Kapitülasyonlar ve Duyun–u Umumiye teşkilatının kuruluşuyla Osmanlı Devleti Avrupalı sanayileşmiş devletlerin açık pazarı ve yarı sömürgesi haline gelmiştir.
OSMANLI – FRANSIZ İLİŞKİLERİ VE
NAPOLYON'UN MISIR'I İŞGALİ
1739 Belgrat antlaşmasının imzalanmasında yararı görülen Fransa'ya 1740 yılında Kapitülasyonlar sürekli olmak koşuluyla genişletilerek verildi. I. Mahmut zamanında sürekli verilen kapitülasyonlar Fransa'nın diğer devletlerden üstün olmasını sağladı.
Fransa'da 1789 yılında olan ihtilalle yeni bir rejim iktidara geldi. Avrupalı devletler bu rejime karşı cephe alırken Osmanlı devleti Fransa'ya dost olduğunu göstermişti. 3. Selim Nizam–ı Cedit yeniliklerinde Fransa'dan destek almıştı. Direktuvar hükümeti zamanında Fransa, Osmanlı devletine karşı politikasını değiştirdi. Mısır'ı almayı planladı.
MISIR'IN İŞGALİNİN NEDENLERİ
1) İngiltere ile yaptığı savaşlarda Hindistan'ı İngiltere'den almayı amaçladı. Böylece İngiltere'yi yenebilecekti.
2) Avusturya ve Rusya tarafından yıkılacağını düşündükleri Osmanlı topraklarından pay almaktı.
Napolyon Bonopart başkomutanlığında Fransız ordusu Kahire'yi işgal etti. (1789) İngiltere ve Rusya Osmanlı devletine yardım önerdiler. Rusya yardım amacı ile gelmesine rağmen Ege'de bazı adaları işgal etti.
Amiral Nelson komutasında İngilizler Fransız donanmasını Ebukır limanında yaktı. Napolyon donanmasının yakılması üzerine Osmanlıyı barışa zorlamak için Akka kalesini kuşattı. Cezzar Ahmet Paşa komutasındaki Nizam–ı Cedit askerleri Napolyon kuvvetlerini yenilgiye uğrattı. Osmanlılar Mısır'a ordu gönderdi. Napolyon Mısır'dan ayrıldı. İngiliz ve Osmanlı kuvvetleri karşısında zor duruma düşen Fransızlar El – Ariş mukavelesini imzaladı 1801
1) Fransa Mısır'ı boşaltacak
2) İngilizlerde Fransız askerlerini Fransaya taşıyacak
İngiltere Mısır'ın önemini kavradı. Stratejik Malta adasını aldı. Doğu ticaretini tehdit eden Fransa etkisizleştirildi. Böylece Osmanlı devletinin kendi gücü ile topraklarını koruyamadığı anlaşıldı.
XIX. YY. BAŞLARINDA OSMANLI–FRANSIZ,
RUS VE İNGİLİZ İLİŞKİLERİ
Avrupa'da meydana gelen olaylar Osmanlı Devletini yakından etkilemiştir. Bu olaylar şunlardır:
1. Napolyon kendisini İmparator ilân ettiğinde Fransa, İngiltere ve Rusya tarafından tepkiyle karşılandı.
2. Napolyon Mısır'ın işgali nedeniyle bozulan Osmanlı–Fransız dostluğunu yeniden kurmaya başladı.
3. İngiltere ve Rusya Avrupa'da rekabet halinde oldukları Fransa'nın Osmanlı Devletine yaklaşmasını çıkarlarına aykırı buldular.
4. İngiltere ve Rusya Osmanlı Devletine baskı yaparak, Osmanlıyı Fransa'dan ayırmayı amaçladılar. III. Selim bu baskılara karşı çıktı.
5. Rusya Osmanlı aleyhine yerleştiği Ege adalarında, Mora'da, Sırbistan'da, Eflakta ve Boğdan'da Osmanlı aleyhinde panislavizm propagandasına girişti.
OSMANLI – RUS VE İNGİLİZ SAVAŞLARI
Avrupa'da meydana gelen olaylar Osmanlı–Rus ve Osmanlı–İngiliz ilişkilerinin bozulmasına neden olmuştur. Bu durumun oluşumunda sırasıyla aşağıdaki olaylar yaşanmıştır.
1. Fransa'da iktidarı ele geçiren Napolyon Bonapart İmparatorluğunu ilân etmişti. İngiltere ve Rusya Napolyon'un iktidarını tanımadılar. Bunun üzerine Napolyon İngiltere ve Rusya'ya karşı savaş başlattı.
2. İngiltere ve Rusya Osmanlı'ya baskı yaparak kendilerinden yana olmasını istediler. Padişah III. Selim Rusya'nın Balkanlar'da izlediği Panislavizm propagandası nedeniyle Rusya'ya karşı tepki içerisindeydi. Bu nedenle III. Selim Rusya'ya güvenmiyordu. Baskılara rağmen Napolyon'un iktidarını tanıdı. Bunun üzerine İngiltere ve Rusya Osmanlı Devletine savaş açtı.
3. Fransa İmparatoru Osmanlı–Rus ve Osmanlı–İngiliz Savaşını fırsat bilerek Rusya'ya savaş açtı ve Rusya'yı yenilgiye uğrattı. Bu savaşın sonunda Tilsit antlaşması imzalandı. Napolyon Bonapart antlaşmada Rusya'nın Osmanlı Devletinden toprak almasını kabul etti. II. Mahmut Fransa'nın bu ikili politikasına tepki götererek Rusya ile Bükreş Antlaşmasını imzaladı.
BÜKREŞ ANTLAŞMASI (1812)
1. Ruslar Eflak ve Boğdanı geri verdi. Besarabya Rusya'ya kaldı.
2. Prut nehri sınır oldu. Ruslar Tuna'da serbest ticaret yapacak.
3. Sırplar içişlerinde serbest bırakılacak.
Not:
– Bükreş antlaşması Sırpların Osmanlıya sadece vergi veren bir toplum haline gelmelerine neden oldu. İlk kez Balkanlı bir toplum Rusyanın baskısıyla ayrıcalık kazandı.
– Ruslar Tuna'da ticaret gemisi görüntüsü altında askeri gemi dolaştırmaya başladılar.
OSMANLI DÖNEMİNDE ULUSÇULUK HAREKETLERİ
SIRP İSYANI (1806 – 1830):
Sırbistan Fatih zamanında Osmanlı devletine katılmıştı. Osmanlıların Hristiyanlara din ve kültürel özgürlüklerine karışmamaları Sırpların devlete bağlı kalmalarına yardımcı olmuştu. XVIII yy. boyunca Osmanlı Rus ve Avusturya savaşları Sırp topraklarında olmuş ve yaşamları zorlaşmış ayrıca diğer Avrupalı milletlerle ilişkileri gelişmişti.
Osmanlı merkezi yapısının bozulmasıyla Sırbistanı yöneten Dayı denilen yeniçeri kodamanları Sırplara baskıda bulunmaya başladılar. Sırplar yönetimden uzaklaşmaya başladılar. Ruslar ve Avusturyalılar Sırplara milliyet ve özgürlük fikirlerini kabul ettirdiler ve kışkırtmaya başladılar. Sırplar Bükreş antlaşmasına dayanarak Kara Yorgi liderliğinde bağımsızlık istediler. Kara Yorgi Avusturya'ya kaçtı. Sırpların başına Miloş İbronoviç geçti. Osmanlı devleti Rusya'nın işe karışmamasını önlemek için Miloşu prens (baş Knez) olarak tanıdı. Yönetimde Osmanlıya bağlı imtiyazlı Sırbistan prensliği kuruldu. (1816) Ruslarla yapılan Edirne antlaşmasıyla (1829) Sırbistan Osmanlıya bağlı, içişlerinde serbest bir devlet haline geldi. Tam bağımsızlığını 93 Harbi sonunda yapılan Berlin antlaşmasıyla kazandı (1878).
YUNAN İSYANI VE YUNAN DEVLETİNİN
KURULMASI (1820 – 1829)
Fransız ihtilalinin fikirlerini benimseyen Rumlar Rusya'nın yardımıyla Etniki Eterya cemiyetini kurdular. Bu cemiyetin esas amacı Bizans devletini yeniden kurmaktı. İstanbul'daki Patrik ve Rusya bu cemiyeti destekledi. Aleksandr İplisanti başkanlığında bu cemiyet Rumları isyana hazırladı. Yanya valisi Tepedelenli Ali paşa Rumlara fırsat vermiyordu.
Tepedelenli Ali Rumların siyasi çalışmalaını II. Mahmut yönetimine bildirdi. Fakat yönetim bu konuda gerekli dikkatli bir çalışma göstermedi. Tepedelenli Ali Paşanın kendi başına hareket etmesi üzerine, II. Mahmut cezalandırılmasını istedi. Ali Paşa isyan etti. Bu isyan Rumların rahat çalışmalarına yaradı.
Etniki Eterya başkanı Aleksandr İplisanti Rusya'dan gelecek yardımı da düşenerek Eflak ve Boğdan'da harekete geçilmesini uygun gördü. Böylece Romenlerle Sırpları ve Bulgarları isyana katmayı amaçladı. Ancak planları gerçekleşmeyince İplisanti Avusturya'ya kaçtı.
Mora Rumları 1821 ayaklandılar, isyan adalara yayıldı.
İsyanın bastırılmasında güçlük çekince Mısır valisi Mehmet Ali Paşadan yardım istendi. Mehmet Ali paşa Mora ve Girit valilikleri kendisine verilirse yardım edeceğini bildirdi. İsteği kabul edildi. Mehmet Ali Paşa oğlu İbrahim paşa idaresinde kuvvetli bir donanmayı gönderdi. Morada ve adalarda isyan bastırıldı.
NAVARİN OLAYI (1827)
Yunan isyanını para ve silah bakımından destekleyen İngiltere ve Rusya, İbrahim paşanın Moradaki halka baskıda bulunduğunu belirterek Sen – Petersburg şehrinde toplandılar. Yunanistanın, Osmanlıya vergi ile bağlı mustaki bir devlet olması ve Osmanlıların Yunanistan'dan çıkarılması kararını aldılar. Bu karar bağımsız Yunanistanın kurulması yolunda atılan ilk adımdı. Avusturya bu konudaki kararı ret etti, çünkü Yunan devletinin kuruluşu Rusyanın güdümünde gerçekleşmiş olacaktı.
İngiltere, Rusya ve Fransa Osmanlı devletine bir ültimatom vererek Yunanistana bağımsızlık verilmesini istediler. 2. Mahmut bu teklifi ret etti. İngiltere, Rusya ve Fransa, Mora'yı kuşattı. Rus donanması, Osmanlı – Mısır donanmalarını Navarin'de kuşattı.
OSMANLI – RUS SAVAŞI VE EDİRNE
ANTLAŞMASI (1829)
Osmanlı devleti Navarin olayından dolayı üç devletten tazminat istedi. Bu devletler suçu Osmanlı kaptanlarına yüklediler. Fransızlar Yunan sorunu çözülene kadar Mora'da asker bulundurmak için Morayı işgal etti. İngilizler'de İbrahim paşa kuvvetlerini Mısır'a taşımayı üstlendi.
Ruslar Osmanlı devletinin politikasına karşı savaş açtı. Yeniçeri ocağı iki sene önce kaldırılmış, donanma Navarinde yakılmıştı. Ruslar bu zayıflıktan yararlandı. Eflak, Boğdan, Doğuda Kars, Ardahan ve Erzuruma girdiler.
Osmanlı barış istedi, Edirne antlaşması imzalandı. 1829. Antlaşmaya göre:
1) Yunanistan'a bağımsızlık tanındı.
2) Eflak, Boğdan ve Sırbistan'a imtiyazlar verilmesi kararlaştırıldı.
3) Rus ticaret gemileri Boğazlardan serbestçe geçecek.
4) Tuna ağzındaki adalar, Doğuda bazı kaleler Rusya'ya bırakıldı.
Bu antlaşma, Küçük Kaynarca Antlaşmasından sonra imzalanan ilk en ağır antlaşmadır.
MISIR SORUNU
Fransa'nın Mısır'ı işgali sırasında Mısır'a gönderilen askerlerden biri olan Mehmet Ali Paşa kısa zamanda başarılı bir politika izleyerek Osmanlı devletine kendisini kabul ettirdi, vali oldu. Hicazda Vehabi isyanını bastırdı. Mısır'da ekonomiyi düzeltti. Fransa'dan teknisyen ve subay getirdi. Modern bir ordu ve donanma kurdu. Mora isyanına ordu gönderdi. Mora isyanı Yunanistan devletinin kurulmasıyla sonuçlandığından dolayı vaat edilen Mora valiliği verilemedi. Bunun üzerine Mehmet Ali Paşa, Girit ve Suriye valiliklerini istedi. Yalnız Girit valiliği verildi. Mehmet Ali Paşa II. Mahmut'a danışmadan Moradaki kuvvetlerini çekti, ayrıca Osmanlı –Rus (1828) savaşında kuvvet göndermedi. Mehmet Ali Paşa Suriye ve Girit valiliklerinin verilmesinde çok ısrarlı oldu. Görevden alınma durumu ortaya çıkınca isyan etti. Oğlu İbrahim paşayı Suriye üzerine gönderdi. Mısır ordusu Adana'yı geçerek, Konya'da Sadrazam Reşit Mehmet Paşa komutasında Osmanlı ordusunu yendi (1833).
II. Mahmut Rusya'dan yardım isteyince Mısır sorunu Avrupa sorunu oldu. Fransa ilk başlarda Mehmet Ali Paşayı tutuyordu. Rusya yardım amacıyla İstanbul'a ordu gönderince İngiltere ve Fransa Osmanlının Rusya'nın egemenliğine gireceğini anladılar, araya girerek Kütahya antlaşmasını imzalanmasını sağladılar. (1833) Buna göre:
1) Mehmet Ali Paşa'ya Mısır ve Girit valiliklerine ek olarak Suriye valiliği verildi.
2) İbrahim Paşa'ya Cidde valiliğine ek olarak Adana valiliği verildi.
HÜNKAR İSKELESİ ANTLAŞMASI (1833)
Ruslar Mısır sorununda Osmanlı devletini desteklemişti. Kütahya antlaşmasının imzalanmasına rağmen II. Mahmut İngiltere ve Fransa'ya güvenmiyordu. Ayrıca, Mehmet Ali Paşanın ileride saldıracağından çekindi. Böyle bir tehlike halinde Ruslardan yardım almak için Ruslarla anlaşma yapmak zorunda kaldı. (8 Temmuz 1933) imzalanan Antlaşmaya göre:
1) Osmanlılar ve Ruslar savaş durumunda birbirlerine yardım edecekler.
2) Osmanlı devletine bir saldırı olursa, Rusya kara ve deniz kuvveti gönderecek, Rusya'ya bir saldırı olursa Osmanlı kuvvet göndermeyecek, fakat boğazları kapatacak.
Bu antlaşma İngiltere ve Fransa tarafından tepkiyle karşılandı. Boğazlar sorunu ortaya çıktı.
NİZİP SAVAŞI VE MISIR SORUNU ÇÖZÜMÜ
1) II. Mahmut Kütahya antlaşmasıyla Mehmet Ali paşaya büyük eyaletlerin valiliklerinin verilmesine karşı çıkması
2) Mehmet Ali Paşa ile oğlunun yönetimlerine bırakılan yerlerde saltanat kurmaya yönelmeleri, yıllık vergiyi göndermekten vazgeçmeleri
3) Doğu Akdeniz'de ticari ilişkileri aksayan İngiltere'nin Mehmet Ali Paşa'nın Mısır'da güçlü bir devlet kurmasını istememesi.
4) Fransa'nın Mehmet Ali Paşa'ya Mısır'daki yeniliklerde yardımcı olarak güçlenmesini istemeyen İngiltere'nin II. Mahmut'u kışkırtması.
II. Mahmut Mısır'da bağımsız bir devlet kurmaya çalışan Halifeliği yeniden Mısır'a alınmasını savunan Mehmet Ali Paşaya karşı savaş kararı aldı. Osmanlı ordusu Nizip Savaşında Mısır ordusuna yenildi (1839).
Bu süreçte I. Abdülmecit padişah oldu. Başta İngiltere ve diğer Avrupalı devletler araya girererek Londra antlaşmasının imzalanmasını sağladılar (1840). Antlaşmaya göre:
1) Mısır hukuki bakımdan Osmanlıya bağlı kalacak, yönetimi Mehmet Ali Paşa ve oğullarına bırakılacak.
2) Suriye, Adana ve Girit tekrar Osmanlıya verilecek.
3) Mısır yıllık vergi verecek ve Osmanlı donanmasını geri gönderecek.
Mehmet Ali Paşa Londra antlaşmasını kabul etmeleriyince savaş yeniden çıktı. İngiliz ve Osmanlı donanması Mehmet Ali Paşaya ait kuvvetleri yendi. Mehmet Ali Paşa Londra antlaşmasının şartlarını kabul etti. Mısır içişlerinde serbest dış işlerinde Osmanlıya bağlı bir imtiyazlı eyalet oldu.
BOĞAZLAR SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ,
LONDRA BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ (1841)
İngiltere Hindistan merkez olmak üzere sömürge İmparatorluğu kurmuştu. Cebelitarık boğazına ve Malta adasına sahip olarak Akdeniz'e büyük önem verdi. Fransa ise kapitülasyonlara dayanarak Akdenizde ticari ve siyasi üstünlük kazanmıştı.
Bu politikaları izleyen İngiltere ve Fransa Mısır sorununu çözümledikten sonra Rusya'nın Hünkar İskelesi antlaşmasıyla kazandığı Akdeniz'e inmeye yönelik hakları ortadan kaldırmak için Londra'da yeni bir toplantı yaptılar.
İngiltere, Fransa, Rusya, Prusya ve Avusturya toplantıya katıldı. Sözleşmeye göre:
1) Boğazlar, Osmanlı egemenliğinde olacak.
2) Barış zamanında Boğazlardan hiç bir savaş gemisi geçmeyecek.
Not: Bu antlaşma boğazlarla ilgili ilk antlaşmadır.
KIRIM SAVAŞI (1853 – 1856)
Nedenleri:
1) Tanzimatla birlikte batılılaşma amacıyla yapılan yeniliklerle, Osmanlı devletinin güçlenmesine Rusya'nın karşı olması
2) Ruis çarı 1. Nikola Osmanlı devletini hasta adam ilan ederek, Osmanlı topraklarını İngiltere ile paylaşma planını ileri sürmesi ve İngiltere'nin bu teklifi red etmesi.
Not: İngiltere Osmanlı devletinin parçalanması fikrine karşı çıkıyordu. Çünkü 1838 Balta limanı Ticaret Antlaşması ile bir çok ayrıcalıklar kazanmıştı. (Bu ticaret antlaşması Mısır sorununda 2. Mahmut Avrupalı devletlerin desteğini almak istemişti. İngiltere Mısır sorununda yardım edeceklerini, ancak ticaret anlaşması yapılmasını istemişti. 16 Ağustos 1838 imzalanan bu anlaşma İngiltere'ye geniş ticaret olanakları verilmiştir.)
3) Osmanlı Devletinin Avusturya'ya karşı ayaklanan Macar Milliyetçilerini desteklemesi. Buna Avusturya ve Rusya'nın büyük tepki göstermesi.
4) Kutsal yerler sorunu: Fransa'nın 1740 kapitülasyonu gereği kutsal yerlerin onarım ve yönetiminin kendilerine verilmesini istemesi, buna karşın Rusyanın da 1774 Küçük Kaynarca antlaşması gereği bu hakkın kendilerine ait olduğunu ileri sürmesi.
Gerçekte Rusya'nın amacı Osmanlının paylaşılmasında en büyük payı almaktı. Osmanlı devleti Fransa ve Rusya'ya kutsal topraklarda Katolik ve Ortadoks Hristiyanlara eşit haklar verildiğini bildirdi. Bu devletlere hiç bir yönetim hakkı verilmiyeceğini açıkladı.
Rusya İstanbul'a gönderdiği elçisi Mençikof aracılığı ile kutsal yerler sorununun Ortadokslar lehinde çözülmesini ve Ortodoksların himayesinin Rus çarlığına verilmesini istedi. Rusya'nın istekleri reddedildi.
Rusya isteklerine savaş yoluyla ulaşmak için Eflak ve Boğdan'a girdi. Sinop'ta Osmanlı donanmasını yaktı. (1853)
Boğazlarda Rus tehlikesini önlemek isteyen İngiltere ve Fransa Osmanlı devletiyle anlaşma yaptılar. Diğer taraftan Avusturya'da Ruslar'ın Balkanlarda güçlenmesini istemediğinden Osmanlıyı destekledi.
İngiltere, Fransa ve Sardunya Krallığı (Piyemonte hükümeti de denilen bu krallık İtalyan birliğini kurmakta Frasa'nın desteğini almayı amaçlıyordu. Bu nedenle ken-dini kanıtlamak istiyordu.) Rusya'ya savaş açtılar. Sivas-topolu aldılar. Rusya barış istedi. Paris Konferansı top-landı.
PARİS ANTLAŞMASI (1856) ve
KIRIM SAVAŞININ SONUÇLARI
1) Osmanlı Devleti bir Avrupa devleti sayılacak, Avrupa devletler hukukundan yararlanacak.
2) Topraklarının bütünlüğü Avrupalı devletlerin garantisi altına alınacak.
3) Osmanlı devleti ve Rusya Karadenizde donanma bulundurmayacak. Karadeniz tarafsız bir deniz olacak.
4) Boğazlar 1841 Londra mukavelesine göre yönetilecek.
5) Eflak ve Boğdan Avrupa devletlerinin kefilliği altında özerk olacak.
6) Tuna üzerindeki ticaret gemileri serbestçe dolaşacak. Bu işi antlaşmaya katılan devletlerin kuracağı bir komisyon yönetecek.
7) İki tarafta savaşta aldıkları yerleri geri verecek.
8) Osmanlı devleti konferans öncesi ilan ettiği Islahat Fermanı ile Hristiyan halka haklar vermesi, Avrupalı devletler tarafından dikkate alınacak. Avrupalılar hiç bir şekilde hristiyan halklara karışmayacaklar.
Osmanlı devleti bu savaş nedeniyle Avrupalı devletlerden borç para aldı. Borçların faizini ödemekte zorluğa düştü.
Paris konferansına galip bir devlet olarak katılmasına rağmen Karadenizde yenilen Rusya ile aynı şartlarda anlaşmaya zorlanarak haksızlığa uğratıld.
İngiltere Rusya'nın Akdenize girmesini önleyerek ticaretini, sömürgelerini korumuş oldu. Aynı şekilde Fransa'da Akdenizdeki çıkarlarını korudu.
Osmanlı topraklarının Avrupalıların kefilliği altına alınması, Osmanlı devletinin sınırlarını koruyacak kuvvetten olmadığını gösterdi.
Padişah Abdülmecit Avrupalı devletlere mülk alma, maden çıkarma deniz taşımacılığı yapma hakları verdi. Yeni borçlanmalara girdi. Böylece Avrupalı devletlerin Osmanlı üzerindeki etkileri arttı.
PANİSLAVİZM HAREKETLERİ VE
OSMANLI DEVLETİ
Rusyanın Balkanlarda Slav ırkından olan halkları birleştirme üzere geliştirdiği Panislavizm politikası doğrudan Osmanlı devletinin Balkanlar'daki topraklarını parçalamayı hedeflemişti. Bosna – Hersek, Sırbistan, Bulgaristan'da gizli cemiyetler kurdu.
Rusya'nın bu politikası sadrazam Mahmut Nedim paşa zamanında hızlandı. Rusya'nın Bulgar kilisesinin Rum Ortodoks kilisesinden ayrılmasına izin verdi. Bu durum Bulgaristanın siyasal bağımsızlığına yol açtı.
BALKANLARDA İSYANLAR VE
İSTANBUL KONFERANSI (1876)
Rusya Panislavizm cemiyetleri aracılığıyla Bosna, Hersek, Sırbistan ve Bulgaristan'da isyanlar çıkardı. İlk isyan Hersek'te çıktı. Osmanlı devleti Karadağ ve Sırbistan isyanlarını bastırdı. Rusya ateşkes ve barış anlaşmaları yapılması için ültimatom verdi. İngiltere'nin araya girmesiyle Balkan sorununu görüşmek üzere İstanbul konferansı düzenledi.
Bu sırada, Avrupalı devletlerin içişlere karışmamaları için Kanun–ı Esasi ilan edildi. (23 Aralık 1876).
Konferansa Rusya, İngiltere, Fransa, Avusturya, Almanya ve İtalya katıldı.
1) Osmanlı Sırbistan ve Karadağ'daki askerlerini çekecek
2) Bulgaristan doğu ve batı olarak iki eyalete ayrılacak. Bu iki eyaletle birlikte Bosna – Hersek'e özerklik verilecek. Osmanlı bu kararları kabul etmedi. İngiltere Osmanlı ve Rusya arasında savaşı önlemek için Londra'da konferans düzenledi. Bu konferansta İstanbul Konferansının kararları hafifletildi. Ancak Osmanlı bu değişikliği kabul etmedi.
1877 – 1878 OSMANLI RUS SAVAŞI VE
AYASTEFANOS–BERLİN ANTLAŞMALARI
Rusya İstanbul ve londra Konferanslarıyla isteklerini Osmanlı devletine kabul ettiremedi. Rusya Romanya ile bağlaşma yaparak saldırıya geçti.
Ruslar Ardahan'ı ve Kars'ı aldı, Ahmet Muhtar Paşa yönetimindeki Erzurum savunması Rusların ilerleyişini durdu. Ruslar batı cephesinde Plevne kalesinin savunmasını aşarak, İstanbul'a girdiler.
II. Abdulhamit İstanbul'un Rusların eline geçeceğinden korktu barış istedi. Bu savaşta tarafsız kalan İngiltere, İstanbul'daki İngilizlerin mal ve can güvenliğini korumak bahanesiyle Çanakkaleyi geçerek Mudanya'ya geldi.
Ruslarda bu duruma tepki gösterdiler. Çatalcayı geçerek Ayastefanosa (Yeşilköye) geldiler.
Ruslarla 3 Mart 1878'de Ayastefanos Antlaşması imzalandı. Antlaşmaya göre; Bulgaristan, Sırbistan, Romanya, Karadağ bağımsız olacak, Bosna – Hersek'e özerklik verilecek, Doğu'da Kars, Ardahan, Batum ve Doğu Beyazıt Ruslara verilecek.
İngiltere Rusya'nın Akdeniz'e inmeye yönelik kazançlar elde ettiğini görerek antlaşmaya karşı çıktı. Avusturya ise Bosna–Hersek'i alamadığından anlaşmaya tepki göstermiştir. Bu nedenlerden dolayı İngiltere ve Avusturya antlaşmanın uygulanmaması için savaşacaklarını açıkladılar. Almanya'yı yanlarına alarak Ayastefanos antlaşmasının uygulanmasını önlemek istediler.
Rusya bu üç devlete karşı savaşı göze alamadı. Alman başbakanı Bismark yönetiminde Berlin kongresi toplandı.
BERLİN ANTLAŞMASI (13 Temmuz 1878)
1. Bulgaristan üçe ayrıldı. Asıl Bulgaristan Osmanlı devletine vergi veren prenslik yapıldı. Makedonya ıslahat yapılma koşuluyla Osmanlıya bırakıldı.
2. Karadağ, Sırbistan, Romanya bağımsız devlet oldular.
3. Bosna – Hersek Osmanlı devletine bağlı olacak ancak Avusturya tarafından ve idare edilecek.
4. Kars, Ardahan ve Batum Rusya'da kalacak. Doğubeyazıt'ı tekrar Osmanlı Devletinin olacak.
5. Doğu Rumeli Osmanlıların olacak. Rumelide ve Ermenilerin oturdukları bölgelerde ıslahat yapılacak. (Ermeni sorunu başladı)
6. Teselya Yunanistana bırakılacak.
7. Osmanlı devleti Rusya'ya savaş tazminatı verecek.
OSMANLI DEVLETİNİN
KAYBETTİĞİ SON TOPRAKLAR
Berlin Antlaşması, Avrupalı devletlerin Osmanlıdan pay alma için katıldıkları bir antlaşmadır. II. Abdulhamit Avrupa devletleriyle yeni siyasi sorunlar çıkarmamak ve savaşlara girmemek için dış politikada tavizkar bir yol izledi.
KIBRIS'IN İNGİLİZLER TARAFINDAN İŞGALİ
(1878)
İngiltere Berlin kongresi öncesinde, Rusya'nın Akdeniz'e inme tehlikesi karşısında Kıbrıs'ın kendi korumasına bırakılmasını istedi. Ayrıca Ayastefanos'un koşullarının hafifletilmesi için Osmanlı Devletinden yana politika izleyeceğini bildirdi. Bu olaylar üzerine Osmanlı, İngiltere'nin Kıbrıs'a asker yerleştirmesini kabul etti. İngiltere I. Dünya Savaşında adayı resmen aldığını açıkladı.
TUNUS'UN FRANSIZLAR TARAFINDAN İŞGALİ
(1881)
Garp ocaklarından biri olan Tunus Osmanlı merkezinden uzaktı. Berlin kongresinde Almanya ve İngilterenin desteğini alan Fransa 1881'de Tunus'u topraklarına kattı.
Not: Fransa Cezayir'i 1830 yılında işgal etmişti.
MISIR'IN İNGİLİZLER TARAFINDAN İŞGALİ
(1882)
1869'da Süveyş Kanalının açılmasıyla Mısır'ın siyasi ve ekonomik önemi artmıştı. İngiltere Hindistan deniz yolu için önemli gördüğü Mısırı almayı hedefledi. Mısır valisi Hidiv İsmail Paşa Mısır ekonomisini iyi yönetmedi. İngiltereden, Fransadan borç aldı. Borçlar ödenemedi. Süveyş tahvillerini İngiltere'ye satmak zorunda kaldı. Bu durum İngiltere'nin ve Fransa'nın Mısır'ın içişlerine karışmalarına neden oldu. İngiltere çıkan bir isyan üzerine, kendi tüccarlarının haklarını korumayı gerekçe göstererek Mısır'a asker çıkardı (1882). Osmanlı devleti İngiltereyi Mısır'dan çıkaracak askeri güce sahip değildi. 1885'de II. Abdülhamit İngiltereyle anlaşma yaptı. İstanbul'da yapılan bu anlaşmaya göre Osmanlı ve İngiliz hükümetlerine ait yüksek komiserler Mısır yönetiminde Hidiv İsmail paşaya yardım edecekler. İngiltere, Mısır'ın hukuken Osmanlıya ait olduğunu kabul edecek, İngiltere Mısır'dan çıkmayarak işgalini sürdürdü. Mısır'ın Osmanlı devletiyle ilişkisi giderek zayıfladı. İngiltere, 1. Dünya Savaşı yıllarında Araplara milliyetçilik fikirlerini benimsetti ve Mısır'ı egemenliği altına aldı.
GİRİT'İN YUNANİSTAN'A KATILMASI
Girit'e ilk isyan Mehmet Ali Paşa'nın kuvvetlerini çekmesinden sonra çıkmıştır. Osmanlı – Yunan savaşını önlemek üzere Paris'te yapılan toplantıda Girit'e idari özerklikler verildi.
Girit'te isyanlar yeniden başlayınca II. Abdülhamit Halepa fermanı'nı yayınladı (1886). Giritlilerin imtiyazları genişletildi. Buna rağmen Giritlilerin isyanı sürdü. Yunanistan adaya asker çıkardı. Osmanlı – Yunan savaşı çıktı. Yunanlılar yenildi. İngiltere, Fransa, İtalya ve Rusya Yunanistan'ı destekledi. İstanbul'da antlaşma yapıldı (1897).
1. Yunanlılar Girit'ten askerlerini çekecek.
2. Girit'e özerklik verilecek. Yunan kraliyet ailesinden bir prens adaya vali atanacak.
DOĞU RUMELİ SORUNU VE BULGARİSTAN
KRALLIĞI'NIN KURULMASI
Berlin antlaşmasından sonra Doğu Rumeliye Hristiyan vali atanmıştı. Bulgarlar Osmanlıların bu yönetimine karşı Filibe'de isyan çıkardılar. Doğu Rumeliyi Bulgaristan'a bağladıklarını açıkladılar. Rusya'ya ve Osmanlıya karşı olan Bulgarlar Alman prenslerinden Ferdinant'ı Bulgar prensliğine getirdiler.
Bu gelişmeler Bulgaristan devletinin kurulmasını sağladı. II. Meşrutiyetin ilanı zamanındaki iç çekişmelerden yararlanan Bulgaristan 1908'de bağımsızlığını ilân etti.
BOSNA - HERSEK SORUNU
Berlin antlaşmasıyla Bosna – Hersek'in yönetimi geçici olarak Avusturya'ya bırakılmıştı. II. Meşrutiyetin ilan edildiği sıralarda Osmanlı devletinin içerisinde bulunduğu karışıklıktan yararlanan Avusturya, Bosna – Hersek'i topraklarına kattı. Osmanlı devleti bu durumu ancak protesto edebildi.
Avusturya ile Osmanlı devleti arasında İstanbul'da yapılan antlaşmada Bosna – Hersek Avusturya'ya bırakıldı. Avusturya yönetimindeki Yenipazar Osmanlı devletine verildi. Avusturya Bosna – Hersek'te müslümanlara ait okul ve camilerin bakımını üstlendi (1908). Böylece Avusturya, Sırbistan'ın ve Karadağın Adriyatik denizine inmesi önledi.
|
|
|
|