OSMANLI MEBUSAN MECLİSİ'NİN TOPLANMASI VE MİSAK-I MİLLİ KARARLARININ KABULÜ (12 Ocak - 28 Ocak 1920) Meclisin toplanması için seçimlerin yapılmasına Amasya Görüşmesi'nde karar verilmiştir. Seçimlerin yapılmasına ve meclisin açılması konusunda Temsil Heyeti, İstanbul Hükümeti ve İtilâf devletleri aynı görüşü paylaşmışlardır.
Mustafa Kemal Erzurum mebusu seçildi. Yalnız İstanbul'a gidemeyecekti (Hakkındaki tutuklama emrinden dolayı).
Mustafa Kemal seçilen mebuslarla Ankara'da bir toplantı yaptı ve mebuslardan bazı isteklerde bulundu. Bunlar;
a) Müdafa-i Hukuk grubu kurulsun,
b) Mustafa Kemal meclis başkanı seçilsin,
c) Misak-ı Milli kararları kabul ettirilsin.
Müdafa-i Hukuk grubu kurulmadı. Bunun yerine geniş tabanlı olan Felah-ı Vatan grubu kuruldu.
Mustafa Kemal, meclis başkanı seçilemedi ve mecliste Felah-ı Vatan grubunun çalışmalarının sonucunda; Misak-ı Milli kararları kabul edildi.
KARARLAR
1) Mondros Mütarekesi imzalandığı sıradaki sınırlarımız bölünmez bir bütündür, parçalanamaz.
2) Milli ve iktisadi gelişmemize engel olan kararlara karşıyız. Ekonomik bağımsızlık esas olmak koşuluyla borçlar da ödenebilir (Kapitülasyonlara; himayeye ve Duyun-u Umumiye'ye tepki vardır.).
3) Arap ülkelerinin ve Batı Trakya'nın durumunu halkın vereceği oy belirleyecektir.
4) Kars, Ardahan ve Batum'un geleceği için gerekirse halkın oyuna gidilebilir.
5) Komşularımızda Müslümanlara tanınan haklar içimizde yaşayan Azınlık haklarını da belirler.
6) İstanbul ve Marmara bölgelerinin güvenliğinin sağlanması halinde Boğazlar uluslararası ticaret ve ulaşıma açılabilir.
ÖNEMİ
1) Osmanlı Mebusan Meclisi bu kararları kabul etmekte tarihi bir sorumluluğu yerine getirmiştir.
2) Misak-ı Milli ilkeleri yasallaşmıştır.
3) Misak-ı Milli'de millet egemenliğinden, yeni bir devletten yönetim şeklinden asla söz edilmemiştir.
UYARI:
Mustafa Kemal'in Meclis başkanı seçilmek istemesindeki amaç Anadolu harekatının gücünü göstermek ve Meclisin olası dağıtılması durumunda başkan sıfatıyla mebusları Anadolu'nun herhangi bir yerinde yeniden toplamaktır.
ÖRNEK
Mustafa Kemal, I. TBMM 'nin açılışında kurulacak hükümetin geçici olmaması gerektiğini vurgulamıştır.
Mustafa Kemal'in o gün için dile getirmek istemediği ancak doğruluğuna inandığı temel yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Geçici bir hükümetin başarısız olacağı
B) Osmanlı Devleti'nin yıkılmış olduğu
C) Padişahın yaşatılması gerektiği
D) Kurtuluş umudunun olmadığı
E) Siyasî çözümlerin geçerli olmayacağı
ÇÖZÜM:
TBMM'nin açılışıyla yeni bir devlet kurulmuştur. Devletin yürütme organı da hükümettir. Kurulan hükümetin sürekli olacağının (geçici olmaması) ifadesi kendisinden önce var olan ve hala da statü olarak varlığını sürdüren siyasî yapının görevlerini yerine getiremediği, temel özelliklerini yitirdiği belirtilmek istenmiştir. Bu da Osmanlı Devleti'nin yıkılmış olduğu gerçeğidir.
Cevap B'dir.
MİSAK-I MİLLİ'NİN KABULÜNÜN SONUÇLARI
1) Misak-ı Milli kararlarının kabülüne en sert tepki İtilâf devletlerinden geldi. 16 Mart 1920'de İstanbul'u resmen işgal ettiler.
UYARI:
Bu olay üzerine Mustafa Kemal, bundan sonra milli mücadelenin padişah ve halife adına da yürütüleceğini ifade ederek halkın var olan desteğini arttırmıştır.
2) Osmanlı Mebusan Meclisi dağıtıldı. (Mebuslardan bir kısmı tutuklanarak Malta'ya sürüldü, bir kısmı ise Anadolu'ya kaçtı.)
3) İstanbul'da hükümet değişikliği yaşandı. Ali Rıza Paşa istifa etti. Yerine Damat Ferit Paşa hükümeti kurdu.
İSTANBUL'UN İŞGALİNE TEPKİLER VE TEDBİRLER
1) Seçimlerin yenilenmesine karar verildi.
2) İstanbul'daki tutuklamalara karşılık Anadolu'daki İtilâf subayları tutuklandı.
3) İstanbul ile tüm ilişkiler kesildi.
4) Geyve ve Ulukışla istasyonları imha edildi (Anadolu'ya düşman sevkini önlemek için).
TBMM AÇILMASI VE AYAKLANMALAR
TBMM'NİN AÇILMASI (23 NİSAN 1920)
İstanbul'un resmen işgal edilmesi, Osmanlı Mebusan Meclisi'nin dağıtılması ve devamındaki gelişmeler Ankara'da yeni bir meclisin açılmasını zorunlu kılmıştır. 23 Nisan'da açılan meclis Şerif Alkan başkanlığında toplandı. 24 Nisan'da Mustafa Kemal Meclis başkanı seçildi.
Mustafa Kemal Meclise verdiği bir önergede;
1) Hükümet kurmak zorunludur.
2) TBMM'nin üzerinde hiçbir güç ve kuvvet yoktur. (Bu madde ile Osmanlı devleti ve İstanbul Hükümeti yok sayılmıştır.).
3) Geçici kaydıyla bir hükümet başkanı veya padişah vekili atamak doğru değildir (Kurulan hükümetin sürekli olacağı ifade edilmiştir.).
4) Kuvvetler birliği kabul edilmelidir (Bundaki amaç; kararların hızla alınıp uygulanmasını sağlamaktır.).
5) Meclis içerisinden seçilen bir grup meclis adına hükümet işlerini yürütür (meclis hükümetleri uygulaması; bu durum cumhuriyetin ilanına kadar sürecektir.).
6) Padişah ve halife baskıdan kurtarıldıktan sonra meclisin vereceği karara tabi olmalıdır (Bu karar ileride saltanat ve hilafetin kaldırılacağına işarettir. 1 Kasım 1922 Saltanatın, 3 Mart 1924'te de Halifeliğin kaldırılması bu bilgiyi doğrulamıştır.).
İLK TBMM'NİN ÖZELLİKLERİ
1) Kurucu- ihtilal meclisi özelliğini taşır (olağanüstü yetkilere sahip meclis).
2) TBMM'nin açılmasıyla yeni bir devlet kurulmuştur ve Temsil Heyeti'nin de görevi sona ermiştir.
EK BİLGİ:
İstanbul'un işgalini Fransa ve İtalya olumlu karşılamadı. Çünkü; Boğazlar ve Ortadoğu bölgesinde İngiliz nüfuzunun güçlenmesi bu devletlerin çıkarlarına ters düşmüştür.
NOT:
İstanbul'un resmen işgali, Mebusan Meclisi'nin dağıtılması Anadolu'da TBMM' nin açılmasına zemin hazırlamıştır.
ÖRNEK
İtilâf Devletleri, Osmanlı Mebusan Meclisi'nin toplanmasına tepki göstermişler, ancak bu Meclis, Misak-ı Milli kararlarını onaylayınca en sert tepkiyi göstermişler, İstanbul'u resmen işgal etmişlerdir.
İtilâf Devletleri'nin bu uygulama ile ulaşmak istedikleri temel amaç aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sevr Antlaşması'nın imzalanmasına zemin hazırlamak
B) Kuvay-ı Milliye hareketini yok etmek
C) Anadolu hareketinin güçlenmesini önlemek
D) Misak-ı Millî Kararları'nın uygulanmasına engel olmak
E) Osmanlı Devleti'ni etkisiz bırakmak
ÇÖZÜM:
Mebusan Meclisi'nin açılmasına İstanbul Hükümeti ve İtilâf güçleri de karşı çıkmamışlardır.
Bundaki amaçları Meclisin kendi isteklerine uygun kararlar olacağını düşünmüş olmalarıdır (Özellikle İtilâf Güçleri).
Ancak Meclis, Misak-ı Milli ilkelerini kabul edince İtilâfların beklentisi gerçekleşmedi. Bunun üzerine Osmanlı Devleti'nin başkentini işgal ederek Anadolu halkının Millî Mücadeleye olan destek ve inancını kırmak istemişlerdir.
Soruda Meclisçe Misak-ı Millî kararlarının kabul edildiği ifadesi vurgulanmıştır. İtilâflar bu işgal hareketleriyle Anadolu halkını korkutarak ve bu kararların hayata geçmesine engel olmayı düşlemişlerdir.
Amaç, Misak-ı Millî kararlarının uygulanmasına engel olmaktır.
Cevap D'dir.
3) Ulusal bir meclistir (Osmanlı Mebusan Meclisi'nden ayrılan özelliğidir.).
4) Kuvvetler birliği prensiplerini uygulamıştır.
(Yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin tek elde toplanması)
5) Geniş bir halk tabanına dayanan bir meclistir.
6) TBMM'nin en büyük amacı; Kurtuluş Savaşı'nı başarıya ulaştırmaktır (bağımsızlığı gerçekleştirmektir.).
7) Meclis hükümeti sistemini uygulamıştır.
NOT:
TBMM, ulusal bağımsızlık ile Millî Egemenliği birlikte gerçekleştirmeyi başarmıştır.
TBMM'YE KARŞI ÇIKAN AYAKLANMALAR
SEBEPLERİ
1) I. Dünya Savaşı'ndan sonra orduların terhis edilmesi ve Anadolu'da bir kuvvet boşluğunun doğması
2) İstanbul Hükümeti ve İtilâf devletlerinin halkı TBMM'ye karşı kışkırtması
3) Kuvay-i milliyecilerin halka iyi davranmaması
4) Şahsi çıkarlar ve bölgesel bağımsızlık istekleri
AYAKLANMALAR:
A) İSTANBUL HÜKÜMETİ TARAFINDAN DESTEKLENEN AYAKLANMALAR
1) Ahmet Anzavur Ayaklanması: Balıkesir ve çevresinde çıktı. Milli Kuvvetler tarafından bastırıldı.
2) Kuvayı-I İnzibatiye (Hilafet Ordusu) Ayaklanması:
İstanbul Hükümeti tarafından Kuvay-i Milliye'ye karşı kurulmuştur. Adapazarı ve çevresinde çıkmıştır. Bu ayaklanmalar Boğazlar bölgesindeki İngiliz çıkarlarına hizmet etmiştir. Milli kuvvetler tarafından bastırılmıştır.
B) İSTANBUL HÜKÜMETİ ve İTİLÂF DEVLETLERİ
TARAFINDAN DESTEKLENEN AYAKLANMALAR
1) Bolu, Düzce, Hendek, Adapazarı Ayaklanması:İngilizlerin Boğazlar bölgesindeki çıkarlarına hizmet etmiştir. Mili kuvvetler tarafından bastırılmıştır.
2) Yenihan, Yozgat, Boğazlıyan Ayaklanması: Bu ayaklanmanın çıkarılmasında Çapanoğullarının ve Aynacıoğullarının etkisi vardır. Ankara'yı tehdit eden ciddi bir ayaklanmadır. Çerkez Ethem tarafından bastırıldı.
3) Konya Ayaklanması: Deli Baş Mehmet tarafından çıkarıldı. Dinsel bir özelliğe sahiptir. Milli kuvvetler tarafından bastırıldı.
4) Çopur Musa Ayaklanması: Afyon ve çevresinde çıktı. Çopur Musa Yunanlılara sığındı. Milli kuvvetler tarafından bastırıldı.
5) Milli Aşiret Ayaklanması: Urfa ve çevresinde çıktı. Bu ayaklanmanın çıkarılmasında Fransız Ajanlarının etkisi vardır. Milli kuvvetler tarafından bastırıldı.
Bunlar dışında; Koçkiri, Ali Batı, Cemil Çeto, Şeyh Eşref ayaklanmaları da çıkmıştır.
ÖRNEK
Millî Mücadele döneminde İtilâf Devletleri, Mebuslar Meclisi'nin toplanması için işgal altındaki topraklarda yapılan seçimleri engelleyecek bir harekette bulunmamışlardır. Fakat Mecliste Misak-ı Millî ilan edilince Meclisi basmışlar ve Mebusların bazılarını tutuklayarak sürgüne göndermişlerdir.
İtilâf Devletleri'nin tutumlarındaki bu değişikliğin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Türk halkına sempatik görünmek istemeleri
B) Meclisin İstanbul'da toplanmasına karşı olmaları
C) Alınan kararları beklentilerine aykırı bulmaları
D) İstanbul Hükümeti ile Anadolu arasında anlaşma ortamının doğmasını istemeleri
E) Türk halkının kendileri ile barış yapacağına inanmaları
(1994 / ÖSS)
ÇÖZÜM:
İtilâf Devletleri, Millî Mücadele hareketini yasal olarak bitirmek istemektedirler. Bu amaçla Osmanlı Mebusan Meclisi'nin toplanmasına ses çıkarmadılar. Burada esas olan İtilâfların bu politikasındaki hedefleri idi. Onlara göre Meclis, Misak-ı Millî kararlarını reddedecek, Anadolu harekatı da yasal olarak bitirilecekti.
Ancak, Meclis, Misak-ı Millî kararlarını kabul edince, İtilâfların hesabı tutmadı, beklentilerini boşa çıkardı.
Cevap C'dir.
ÖRNEK
İngiltere, Anadolu'daki millî hareketi Osmanlı Hükümeti'ne karşı basit bir ayaklanma sayıp TBMM Hükümeti'ni tanımamayı sürdürürken, Fransa TBMM Hükümeti'ne anlaşma önerisinde bulunmuştur. Bu durum aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesidir?
A) İngiltere ve Fransa'nın Avrupa'nın büyük devletleri olduğunun
B) Fransa'nın sömürgeci anlayıştan vazgeçtiğinin
C) Fransa'nın Osmanlı Hükümeti'ni tanımadığının
D) İngiltere ve Fransa arasında görüş ayrılığı olduğunun
E) Fransa'nın etnik ayrımcılığı desteklediğinin
(1995 / ÖSS)
ÇÖZÜM:
Soruda iki İtilâf Devleti'nin karşılaştırmalı olarak Anadolu politikası verilmiştir.
Başlangıçta, Anadolu ve TBMM konusunda İngiltere ile aynı görüşü paylaşan Fransa daha sonra bu görüşünü değiştirir. TBMM ile Sakarya Zaferi'nden sonra Ankara Antlaşması'nı yapar. Böylece TBMM siyasî varlığını resmen tanıyarak, Anadolu'dan çekilir.
Bu da İngiltere ile Fransa arasında görüş ayrılığı olduğunu gösterir.
Cevap D'dir.
C) BAZI KUVAY-I MİLLİYECİLERİN ÇIKARDIĞI AYAKLANMALAR.
Düzenli ordulara katılmak istemeyen Kuvay-ı Milliyecilerden Çerkez Ethem ve Demirci Mehmet Efe tarafından çıkarılmıştır. I. İnönün Savaşı sırasında ayaklanma bastırılmış, Çerkez Ethem Yunanlılara sığınmıştır.
D) AZINLIKLARIN ÇIKARDI/I AYAKLANMALAR
Doğuda Ermeniler, kuzeyde Pontus Rumları, bağımsızlık için isyan ettiler. Başarılı olamadılar.
AYAKLANMALARA KARŞI ALINAN TEDBİRLER
1) 29 Nisan 1920'de Hıyânet-i Vataniye Kanunu çıkarıldı.
2) Ankara müftüsü Rıfat Börekçi tarafından İstanbul fetvasına karşı fetva yayımlandı.
3) 18 Eylül 1920'de İstiklâl Mahkemeleri açıldı. Bu mahkemelerin çalışmaları sonucu;
a) Bulundukları ve kuruldukları yerlerde düzen ve disiplini sağladılar.
b) TBMM'nin gücünü ve otoritesini güçlendirdiler.
c) Ayaklanmalar bastırıldı.
d) Asker kaçaklarının önlenmesinde, düzenli ordunun kurulmasında ve ihtiyaçlarının giderilmesinde etkili oldu.
AYAKLANMALARIN SONUÇLARI
1) Kurtuluş Savaşı'nın en az bir yıl uzamasına sebep oldu.
2) TBMM'nin otoritesi güçlendi.
3) Kurtuluş Savaşı sırasında kaynak darlığının çekilmesine sebep oldu.
4) Anadolu'da düşman ilerleyişi kolaylaştı.
5) Ayaklanmalar döneminde düşmanın hızla ilerlemesi ve katliamlarda bulunması, İstanbul Hükümeti'nin ayaklanmaları desteklemesi, halkın padişaha olan güvenini sarsmış, TBMM'ye yönelimi arttırmıştır.
SEVR ANTLAŞMASI (10 Ağustos 1920)
Osmanlı Devleti ile İtilâf Devletleri arasında imzalandı. San Remo Konferansı'na Fransa -İngiltere - İtalya - Japonya-Yugoslavya - Yunanistan- Belçika - Hicaz - Romanya- Ermenistan katılmışlardır.
Sevr Barışı'nın şartları İtalya'nın Sanremo kentinde toplanan konferansta belirlendi. İtilâflar Sevr'in İmzalanmasını hızlandırmak için 22 Haziran 1920'de Yunan kuvvetlerine Bursa, Uşak hattından saldırı emrini verdiler. Hadi Paşa başkanlığındaki Osmanlı heyeti antlaşmayı imzaladı. Padişah Antlaşmayı onaylatmak için Şuray-ı saltanatı oluşturdu (Padişahın bundaki amacı Sevrin sorumluluğunu tek başına üzerine almak istememesidir.).
SONUÇLARI
1. I. Dünya Savaşı'nı bitiren ve Osmanlı Devleti'nin imzaladığı son antlaşmadır.
2. 19 Ağustos 1920'de TBMM Sevri reddederek imzalayanları da vatan haini olarak ilan etti.
3. Osmanlı tarihinde imzalandığı halde yürürlüğe girmeyen 2. antlaşmadır (ilki Ayastefanos Antlaşması'dır.)
4. Sevr gibi ağır şartlar taşıyan antlaşmanın Osmanlı Devleti tarafından imzalanmasının halkın Osmanlı'ya olan güvenini sarsmış, TBMM'ye olan güveni arttırmıştır.
NOT:
Osmanlı Devleti'nde, Kanuni Esasi'ye göre antlaşmalara, barışa, savaşa v.s karar veren ve onaylayan kurum meclistir. Osmanlı Mebusan Meclisi dağıtılmış olduğundan dolayı Sevr'i görüşecek bir yasama organı yoktur. Bundan dolayı Sevr Antlaşması'nın hukuksal bir değeri yoktur yani geçersizdir.
ÖRNEK
Osmanlı Mebusan Meclisi, dağıtılmadan önce Misak-ı Millî'yi kabul ederek Türk yurdunun parçalanmasına razı olmadığını ortaya koymuştur. Bu duruma rağmen Sevr Antlaşması'nı kabul etmekle padişah aşağıdakilerden hangisine ters düşmüştür?
A) Çoğunluğun görüşüne
B) Azınlık çıkarlarına
C) Monarşik anlayışa
D) İtilâf devletlerinin görüşüne
E) Mondros Antlaşması'nın hükümlerine
(1997 / ÖSS)
ÇÖZÜM:
Misak-ı Milli kararları son Osmanlı Mebusan Meclisi'nde onandı. Misak-ı Millî'nin temel kararı, Millî sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz. dır. Bu çoğunluk kararını kabul eden padişah Ağustos 1920'de imzalanan Sevr Antlaşması'nı kabul etmekle çoğunluk kararına ters düşmüştür. Çünkü Sevr Antlaşması, Anadolu'nun ve Türk ulusunun esaret altına alınmasını öngörmektedir.
Cevap A'dır. |
|
|
|